Domates, biber, fasulye ve patlıcan gibi sebzelerin yetiştirildiği bu küçük bahçede Pektaş, gününün 8 saatini geçiriyor. Vişnelik Mahallesi’ndeki baskı dükkanında çalışan Pektaş, plastik bidonlar içinde toprakla doldurduğu sebze fideleriyle terasında yoğun bir uğraş sergiliyor. Emme basma tulumba ile su çekip fidelerine yetiştiren Pektaş, sebzelerini adeta çocuğu gibi seviyor ve onlarla konuşmayı ihmal etmiyor.
Pektaş, bahçesi hakkında şunları söyledi:
“Burası iş yerimiz. Yazın işlerimiz yoğun olmadığı için kendimize bir meşgale bulduk. Ürettikçe tadını alıyoruz. Kışlık domates, biber, fasulye, patlıcan gibi ürünlerimizin yüzde 90’ını burada yetiştiriyoruz. Beş senedir bu işi yapıyorum, ama son üç yıldır çatıda, terasta yapıyoruz.”
Toprakla uğraşmanın kendisine huzur verdiğini dile getiren Pektaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Toprağın bir kısmını arka bahçeden, bir kısmını komşulardan ve bir kısmını ormanlık alandan getirdik. Elektrik, stres, sinir hiçbir şey kalmıyor. Kimisi balık tutar, biz de bunu yapıyoruz. Bunlar benim çocuğum gibi. Bazen onlarla konuşuyorum, kızımmış, oğlummuş gibi ‘Ne güzel oldunuz, ne güzel açtınız’ diyorum. Sabah 9.00 gibi geliyorum, akşam 17.00’de gidiyorum.”
Minik teras bahçesi, görenlerin ilgisini çekerken, Pektaş’ın doğayla kurduğu özel bağ da dikkat çekiyor.
