Barut, bioetanol harmanlama oranının 2014’te yüzde 3 olarak uygulandığını, daha sonra önce yüzde 2’ye düşürüldüğünü hatırlatarak, “Şimdi de yüzde 1’e indirilmek isteniyor. Bu girişim ülke tarımı, ekonomisi ve çiftçimizi zor durumda bırakacaktır” dedi.
Şeker pancarı, mısır ve tarımsal atıklardan üretilen bioetanolün, petrolden üretilen yakıtlarla harmanlanarak enerjide dışa bağımlılığı azalttığını belirten Barut, “Ekonomiye sağladığı katkının yanı sıra, fosil yakıtlara göre çok daha düşük karbon emisyonuna sahip olan bioetanol, küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadelede de kritik bir rol üstlenmektedir. Avrupa Birliği ülkelerinde yüzde 5-10, ABD’de yüzde 10, Brezilya’da ise yüzde 27 oranında harmanlanarak çevreci ve ekonomik bir ürün olarak desteklenmektedir” ifadelerini kullandı.
Barut, Türkiye’de ise bioetanol harmanlama oranının düşürülme girişiminin kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Mısır ve pancar hasat dönemindeyken, piyasalardaki talep ve fiyatların da çiftçimizin aleyhine geliştiği bu günlerde, bioetanol harmanlama oranının yüzde 1’e düşürülmesi tasarısı, yaklaşık 600 bin tonluk yerli ürünün pazarını kaybetmesine yol açacaktır. Bioetanol üretiminde kullanılan mısırın artığı olan DDGS, hayvancılıkta yüksek proteinli ve besleyici bir yem hammaddesi olarak değerlidir; dolayısıyla oran düşerse hem mısır piyasası daralır hem de yem hammaddelerindeki dışa bağımlılığımız artar. Bu nedenle EPDK tarafından yayınlanan taslak metin değiştirilerek, öncelikle eski oran olan yüzde 3’e, ardından AB ile uyum sürecinde kademeli olarak yüzde 5 ve 10 seviyelerine çıkarılmalıdır.”




