Ermeni ustalar tarafından kaynak kullanılmadan, geçmeli yöntemle yapılan bu hanedan modeli kapı, İbrahim Germi’nin dedesinden kalan en değerli mirası. Tescilli tarihi eser olan kapı için şimdiye kadar sıfır otomobil değerinde teklifler yapıldı. Kilise papazları ise sınırsız yurt dışı gezisi gibi cazip imkanlar sundu. Ancak usta demirci, hiçbirini kabul etmedi.
Kapının üzerindeki figürler ve kilit sistemleri hâlâ ilk günkü gibi sağlam ve çalışır durumda. Germi, "Karadeniz Büyük Cami duvarlarına vurduğunda, bu demir kapılar dedemden babama geçmişti. Şimdi de bende. Çok isteyen oldu, yazlıklarına takmak isteyenler de çıktı. Ama kapıyı vermedim, vermeyeceğim" ifadelerini kullandı.
Papazların kapıyı almak için ısrarlı olduğunu belirten Germi, "Samsun’daki kilise papazı, ‘Bu kapı bize yakışır’ diyerek ne istersem vermeyi teklif etti. Hatta yurt dışına götürüp ödeme yapmayı da önerdiler. Ama ben hepsine ‘hayır’ dedim" dedi.
“Meryem Ana” figürlü demir kapı, bugün hâlâ Germi’nin demirci dükkanında özel bir köşede saklanıyor. Germi, "Ben öldüğümde çocuklarım belki kıymetini bilmez, hurdacıya verirler diye korkuyorum" diyerek endişesini dile getirdi.





