Avukatın mahkemeye sunduğu dilekçede, etkin pişmanlıktan yararlanmak amacıyla isnatlarda bulunan B.N.’nin iddialarının gerçeği yansıtmadığı ve “kurgulanmış iftiradan” ibaret olduğunun dosyadaki delillerle ortaya çıktığı savunuldu.
Dilekçede, başlangıçta “hak ediş ödemelerinin gecikmesi” gerekçesiyle yöneltilen isnatlara ilişkin Seyhan Belediyesi’ne ait resmi kayıtların incelenmesi sonrası, iddianamede bu iddialara “inanılmadığına” vurgu yapıldığı ve B.N.’nin dahi ileri sürmediği şekilde isnadın “ihale almak” amacı taşıdığı yönünde değerlendirme yapıldığı belirtildi.
Yeni isnada ilişkin ise, Zeydan Karalar’ın 31 Mart 2019 seçimlerinde Seyhan Belediye Başkanlığı'na aday olmayacağının 18 Aralık 2018’de belli olduğu, ayrıca 23 Mayıs 2016’da imzalanan ve yargı kararı ile belirlenen 36 aylık ihalenin Mayıs 2019’dan sonra sona erecek olması nedeniyle suçlamanın “hayatın olağan akışıyla bağdaşmadığı” ifade edildi.
Dilekçede yer verilen HTS kayıtlarının, tarafların menfaat temin edildiği iddia edilen tarihlerde Adana’da değil İstanbul’da olduğunu gösterdiği aktarıldı.
Öte yandan, dava dosyasında B.N.’nin ifadesi sonrasında bulunan ve “2) Seyhan Belediyesi” başlığını taşıyan iki belgenin içeriklerinin, B.N.’nin “etkin pişmanlıktan yararlanmak” amacıyla suç isnat ettiğini kanıtladığı ileri sürüldü. Belgelerdeki ifadeler ile B.N.’nin soruşturmadaki beyanları arasında çelişki bulunduğu, metinlerdeki anlatımların birbirleriyle uyum göstermediği savunuldu.
Avukat, dosyadaki deliller ışığında Zeydan Karalar’ın suçsuzluğunun ortaya çıktığını, tutukluluğun devamına yönelik hukuki bir neden bulunmadığını belirterek, tutukluluk halinin kaldırılmasını ve tahliye edilmesini talep etti.





