Kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle 2022 yılında başlatıldı ve Arkeolog Doç. Dr. Rana Özbal başkanlığında devam ediyor. Amik Ovası’nda, M.Ö. 5 bin 200 yılına tarihlenen tabakalarda bulunan ayak izlerinin, çamur ve su birikintilerine maruz kalmış toprak dokusu içinde korunduğu belirtildi. İzlerden birinin 38 numara, diğerinin ise daha büyük ölçülere sahip olduğu tespit edildi.
“Ayak izleri, çamur ve su birikintilerine maruz kalmış toprak dokusu içinde keşfedildi”
Bölgede yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Dr. Rana Özbal, şunları söyledi:
“Tell Kurdu Höyüğünde kazı çalışmaları 2022 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle başladı. Cumhurbaşkanlığının onayıyla üçüncü nesil olarak kazı çalışmalarını yürütüyoruz. Burası daha önce 1930’lu ve 1990’lı yılların ortalarında kazılmıştı. Ben de üçüncü nesil olarak yapılan çalışmaların başındayım. Tarih öncesi dönemleri, özellikle de M.Ö. 5 ila 6 bin yıl öncesini araştırmaktayız. Ayak izleri bu yılki kazılarımızda gün yüzüne çıktı. Bu ayak izlerinden ilk önce birini bulduk ve aynı dolgu içerisinde 5 farklı ayak izi olduğunu tespit ettik. Ayak izleri, çamur ve su birikintilerine maruz kalmış toprak dokusu içinde keşfedildi. O tabakanın günümüzden 7 bin 200 yıl öncesine ait olduğu radyokarbon tarihlemeyle tespit ettik. Bunların hepsinin 3 boyutlu taramalarını yaptık. Ayak izlerinden bir tanesi 38 numara ebadında, diğeri daha büyüktü. Öğrencilik yıllarım Hatay’da geçti. Doktora tezimi de bu höyüğün üzerine yazdım. Hatay’da yıllar sonra tekrar kazı yapma imkanı buldum. Böyle bir şey bulmak gerçekten onur ve gurur verici oldu. Burayı dikkatli kazıyoruz ve bulmuş olmak mutluluk vericiydi. Bu sene Temmuz ayında başlayan kazılarımız birkaç hafta daha devam edecek. Burada ‘Geç Neolitik’ dediğimiz insanlığın yerleşik hayata geçtiği dönemin son evrelerini ve ‘Erken Kalkolitik’, yani devletleşmeye gidilen ilk aşamaları araştırmaktayız. İnşallah daha güzel şeyler de çıkacak.”





