Yurt genelinde son birkaç yıldır beklenen yağışların gerçekleşmemesi ve hava sıcaklıklarının mevsim normalleri üzerinde seyretmesi, birçok şehirde su rezervlerini tüketiyor. Bu durumdan en çok etkilenen sektörlerin başında ise tarım geliyor. Eskişehirli üreticiler, hem kuraklık hem de artan maliyetler karşısında çaresiz kaldıklarını belirtiyor.
"2025 YILI ÜRETİCİ İÇİN ÇOK BÜYÜK SIKINTI OLDU"
Sakintepe bölgesinde çiftçilik yapan Birlik Başkanı Süleyman Buluşan, 2025 yılının üretici için çok zorlu geçtiğini belirterek, "2025 yılının başından beri üreticilerimizin sıkıntısı, başta kuraklık olmak üzere fiyatlarda sorun yaşıyoruz. Üreticimiz dikmiş olduğu fidelerin birçoğunu sürmek zorunda kaldı. Üretici marulu sürmek zorunda kaldı. Maydanoz biçilemediği için satılamadı. Bu yüzden 2025 yılı üretici için çok büyük sıkıntı oldu" dedi.
'HER BÖLGEDE 3-4 METRE SU KALDI, ÜRETİM YAPILAMAYACAK HALE GELDİ'
Buluşan, yer altı sularındaki çekilmenin kritik seviyeye ulaştığını ve bu durumun üretimi imkansız hale getirdiğini söyledi. Buluşan, “Şu anda kuyularda su kalmadı. Yer altı suları çekildi, yağmur yağmıyor. Aşağı yukarı her bölgede 3-4 metre kadar su kaldı. Yüzeydeki sular gitti, yeraltı suları tamamen kesildi. Çoğu bölgede şu anda su yok. Üretim yapılamayacak hale geldi. Biz yazı bitiremedik daha. Yaz çok kötü başladı, çok kötü gidiyor. Üretim için aslında çok bolluk oldu. Yani tüketici için güzel bir şey oldu diyebiliriz ama maalesef üretici için çok büyük sıkıntı oldu. Şu anda üretici fide, işçilik ve elektrik parasını ödemekte çok zorlanıyor” şeklinde konuştu.
'BİZİM ÜRÜN TARLADA 10 LİRA, PAZARDA 30-40 LİRA'
Maliyetlerin altında ezildiklerini ifade eden Buluşan, tarladaki fiyatla marketteki fiyat arasındaki uçuruma dikkat çekti: “Bu mevsimde özellikle sebze üreticisine destek olunması gerekiyor. Mesela bizim tarlaya şu an diktiğimiz fidenin maliyeti 10 lira. Karnabaharın bir tanesinin bana maliyeti 10 lirayken, kilosunu 20 liraya satamayacağız. Özellikle hal yasası bir an evvel uygulamaya girmeli. Çünkü bizim ürettiğimiz ürün tarlada 10 lira, pazarda ve markette ise 30-40 lira. Herkesin maliyeti masrafı vardır ama biz üretenler en çok masrafa sahip olan kişileriz. Bu nedenle üretim durma noktasında.”
'GENÇLERİ TEŞVİK ETMEK ZORUNDAYIZ'
Üretimin devamlılığı için planlı üretim ve planlı pazarın şart olduğunu dile getiren Süleyman Buluşan, "Planlı üretim, planlı pazar olmadığı takdirde bir bakmışsın ürün çok, bir bakmışsın ürün yok olur. Biz tarımı seviyoruz, üretmeyi seviyoruz. Ama bizden sonraki nesiller, gençler bunu yapma taraftarı değil. Onun için bu düşünceden vazgeçip, üreticimizi desteklemeli özellikle gençlerimizi teşvik etmek zorundayız. Üreticinin ürettiği ürünün pazarlamasına varıncaya kadar üretici örgütleri vasıtasıyla alın terinin verilmesi lazım" ifadelerini kullandı.
