Sendika binasında basın toplantısı düzenleyen Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Sağlık-Sen Adana Şube Başkanı Arif Dağlı, gerek Anayasa’da gerekse de Türk Ceza Kanunu’nda ‘hiç kimsenin sendika üyesi olmaya veya olmamaya zorlanamaz’ ifadesinin yer almasına rağmen bazı kurum idarecilerinin kanunları hiçe sayarak ‘malum bir sendikaya’ üye kaydetmek için kamu görevlileri ve Türk Sağlık-Sen üyeleri üzerinde cebir kullandıklarını söyledi. Dağlı, “’Güç bizde dilediğimizi yaparız’ diyen bu hastalıklı zihniyet şunu iyi bilmelidir ki, isteseler de istemeseler de bu devlet, hukuk devletidir ve öyle de kalacaktır. Gerek yargıda gerekse de kamuoyu nazarında bu ahlaktan yoksun, hukuk tanımaz zevatın ipliğini pazara çıkarmak boynumuzun borcudur” dedi. Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan üye tespit toplantısında 136 Türk Sağlık-Sen üyesinin, kurumun hazırladığı listede Sağlık-Sen üyesi olarak görülmesi üzerine sendika üyelik formları ile kurumun hazırladığı listenin karşılaştırılmasını istediklerini ancak toplantıya başkanlık eden Sağlık-Sen üyesi Başhekim Yardımcısı’nın üyelik formlarının incelenmesine müsaade etmediğini açıklayan Dağlı, “Bunun sonucu olarak üye sayılarının tespiti listeler üzerinden yapılmak zorunda kalınmış, haksız ve hukuka aykırı olarak 136 üyemiz Başhekim Yardımcısının dayatmasıyla Sağlık-Sen üyesi olarak tutanaklara geçmiştir. Bununla ilgili olarak İl Sağlık Müdürlüğüne yaptığımız başvuru ile ilgili de işlem yapılmamıştır” diye konuştu. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda geçtiğimiz günlerde yapılan bir değişiklikle kurum amirlerinin sendika üyesi olmasının önünün açıldığını hatırlatan Dağlı, “Bu değişiklikten önce örtülü bir şekilde malum bir sendika lehine çalışma yaptığı bilinen kurum amirleri açıktan açığa nüfuzlarını kötüye kullanarak Türk Sağlık-Sen aleyhine çalışma yapmakta bir sakınca görmemişlerdir. Adana’daki hastanelerin tamamının başhekim ve başhekim yardımcılarının aynı sendikanın üyesi olmasını hiç kimse tesadüflere bağlayamaz” ifadelerini dile getirdi.

‘ÜYELERİMİZE CEBİR KULLANILMIŞTIR’
Ahlaksızlığı, belden aşağı vuruşu, kural tanımazlığı, kazanmak için her şey mübah anlayışını kendisine şiar edinmiş bir anlayışla mücadele etmenin zorluklarının bilincinde olduklarını bildiren Dağlı, “Ağzını açtığında hukuk devletinden, hürriyetten, ahlaktan dem vuracaksın, sonra bütün bu söylemleri unutup yasaları hiçe sayacaksın. Yok öyle! Ancak bu hukuk tanımazlar yaptıklarının yanlarına kar kalacağını zannediyorlarsa fena halde yanılıyorlar. Akif’in dediği gibi; ‘Yumuşak başlı isek kim dedi uysal koyunuz Kesilir belki, çekmeye gelmez boynumuz.’ ‘Güç bizde dilediğimizi yaparız’ diyen bu hastalıklı zihniyet şunu iyi bilmelidir ki, isteseler de istemeseler de bu devlet, hukuk devletidir ve öyle de kalacaktır. Gerek yargıda gerekse de kamuoyu nazarında bu ahlaktan yoksun, hukuk tanımaz zevatın ipliğini pazara çıkarmak boynumuzun borcudur. Son söz olarak, sırtını hükümete dayadığını ifade etmekten hiç ama hiç utanç duymayan, sendikacılığı, üye sayısını artırmaktan ibaret zanneden anlayışa şunu söylemek isterim. Bürokrasiyi arkanıza alarak üye sayınızı Türk Sağlık-Sen’in beş katına çıkarsanız da siz sendika olmazsınız. Sadece kalabalık ama sessiz bir yığın olursunuz o kadar…” diye konuştu. 15 Haziran 2012 tarihi itibariyle bütün kamu kurumlarında sendika üye sayıları tespit edilerek iş yerlerinde yetkili sendikaların belirlendiğini söyleyen Dağlı, bu süreçte, üyelerine yapılan büyük baskı, yıldırma ve tehditlere rağmen Türk Sağlık-Sen olarak Adana’da üye sayılarını korumayı başardıklarını belirterek “Bütün üyelerimizi şahsiyetli duruşlarından ötürü ayrı ayrı tebrik ediyorum” dedi.
Muhabir: Yazar Silinmiş