SONER KAN

Adana’da depremde yıkılarak, 63 kişiye mezar olan Tutar Yapı Sitesi C Bloğu ile ilgili olarak açılan davada; dikkat çeken detaylar ortaya çıktı. Kolon kesildiği iddia edilen dairenin sahiplerinin, diğer apartman sakinlerini olayla ilgili şikayetçi olmamaları için silahla tehdit ettiği öne sürüldü. Depremde kardeşi ve yeğenini kaybeden Nazım Noyaner, “Yeğenim, depremden birkaç ay önce beni arayıp; ‘Amca, babamın işyerine gelip, silah gösterip; ‘Eğer şikayetçi olursan, kızını öldürürüz’ diye tehdit ettiğini anlattı” dedi. Tadilat yapılan dairenin karşısındaki evde oturan Kadriye Ayman ise, “Tadilat esnasında bütün kolonların kesildiğini ve dairenin, kocaman bir mağaza haline getirildiğini gördüm” ifadesini kullandı.

63 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli ardı ardına yaşanan depremde; Adana’nın merkez ilçesi Çukurova’ya bağlı Yurt Mahallesi’nde yer alan ve 4 bloktan oluşan Tutar Yapı Sitesi’nin C Blok’u yerle bir oldu; binanın enkazında 63 kişinin cenazesine ulaşıldı; 12 kişi de yaralandı. Olayla ilgili olarak Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde; yapının teknik uygulama sorumlusu ve inşaat mühendisi Cüneyt Akkaya hakkında; 22 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.

"KIZIMI SİLAHLA TEHDİT ETTİLER"

16 Şubat 2023 tarihinde; ‘kırmızı bülten’ ile hakkında yakalama kararı çıkartılan Akkaya, her yerde aranırken, davanın ikinci duruşması da yapıldı. Oturumda ‘müşteki’ olarak ifadesi alınan ve depremde kızı, damadı ve torununu kaybeden Şengül Kaysı (72), “Deprem öncesi kızımla görüştüğümde bana; ‘Anne, apartmanda tadilat yapılıyor, ancak bizim görmemize izin vermiyorlar. Silahla tehdit ediliyoruz’ dedi. Kızımın evine gitmek için merdivenle yukarı çıkarken, balyoz sesleri duydum. Sesin geldiği yere baktığımda duvarlar yıkılmıştı” dedi.

"DUVAR YOKTU; KOLON GÖRMEDİM"

Depremde eşi ve oğluyla birlikte hayatını kaybeden Sadet Macit’in kardeşi Mustafa Şahin Kayısı da; “Binanın giriş katındaki tadilat, 2019’un sonunda 2020 yılının başında başlatıldı. Ablam, tadilatı gerçekleştiren Osman ve Bekir Baloğlu hakkında şikayette bulunmuştu. Bu nedenle de Osman Baloğlu, kendisine silah gösterip tehdit ettiğini ablam bana anlattı. Tadilat yapılan yere baktığımda; güney cephesinde duvar yoktu. Kolon da görmedim. Ablamı; ‘Bu evi satın’ dedim. O da yoldan kamyon geçtiğinde camların titrediğini söylerdi” diye konuştu.

"ŞİKAYETÇİ OLURSAN KIZINI ÖLDÜRÜRÜZ"

Aynı binada kardeşi Hayati ve yeğeni Sena Noyaner’i kaybeden Nazım Noyaner (74) ise, “Sena, depremden birkaç ay önce beni arayıp; ‘Amca, babamın işyerine gelip, silah gösterip onu tehdit ettiler. Tadilatla ilgili ondan şikayeti olmamasını isteyip, ‘Eğer şikayetçi olursan, kızını öldürürüz’ dedi. Depremden sonra da konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduk” ifadesini kullandı.

"BETON ELİMİZDE DAĞILIYORDU"

Yıkılan binanın enkazında gönüllü olarak çalışan, arama-kurtarma ekibinin lideri olan Erhan Ateş (56) de ‘tanık’ olarak dinlendi. Ateş, “Yıkılan bloğun iki daire şeklinde sıralandığını, kuzey bloğun alt taşıyıcılarının önce patladığı; 9. kata kadar bina göçerken, 10 ve 11. kat ise, kayarak göçmüş; yan yatıp devrildiğini tespit ettik. 12 ve 13. katlar üzerinde şapka gibi durup, aşağıya düşmek yerine yola savrulmuştu. Betonu elimize aldığımızda dağılıyordu. Sitedeki 4 bloktan sadece birisi yıkılmış. Bu da yıkılan binada zayıf nokta olduğunu gösterir” dedi.

"BİNA SAĞA DOĞRU DÖNÜP YIKILMIŞTI

23 yıllık AFAD üyesi olan ve binanın enkazındaki arama-kurtarma çalışmalarına katılan Eyüp Koçyiğit (49); “Bina sağa doğru dönerek yıkılmıştı. Bina sahiplerinin, yatak odasını tarif ettikleri yer ile yıkılış yerine göre tarif ettikleri yere baktığımızda; tarif ettikleri yerin, yer değiştirmiş olduğunu gördük. Yıkıntı moloz halindeydi. Enkaza baktığımızda tablanın dağılmış olduğunu gördük. Tablaları hilti marifetiyle kolayca açıyorduk. Tecrübelerime göre binanın yıkılışında mutlaka bir sıkıntı var” ifadesini kullandı.

"BÜTÜN KOLONLARI KESMİŞLERDİ"

C Blok’un yıkılmasına neden olan tadilatın yapıldığı dairenin karşısında oturan ve depremde ailesiyle birlikte şehir dışında olduğu için şans eseri ölümden dönen Kadriye Ayman (71), “Tadilatta çalışan işçiler benden su istediğinde çalışma yapılan yere girdim. İçeride çok büyük bir boşluk vardı. Bunu çalışanlara sorduğumda; ‘Bize ne söylendiyse onu yaptık abla’ yanıtını aldım. Zeminin kesilerek merdiven yapıldığını gördüm. Tadilat esnasında bütün kolonların kesildiğini ve dairenin, kocaman bir mağaza haline getirildiğini gördüm” yorumunu yaptı.

KİLİTLİ KAPIDA TADİLAT YAPMIŞLAR

Kadriye Ayman’ın kızı Esen Ayman (51), “Karşımızdaki daireden anormal sesler geliyordu. Zili çalıp, işçilere ne yaptıklarını sorduğumda; ‘Kapı kilitli, anahtar yok. Bize söyleneni yapıyoruz. Kapıyı açamayız’ yanıtını aldım. Daireyi, işyerine dönüştürmek istiyorlardı. Çok uzun bir süre yıkım ve tadilat devam etti. Babam, sitenin temeli atılırken oradaydı ve bize; ‘Evimiz çok sağlam; korkmayın bir şey olmaz’ diyordu” dedi.

BELEDİYEDEN ÇELİŞKİLİ RAPORLAR

Duruşmada; Çukurova Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü personeli Ayşem Nevruz Boyraz’ın, soruşturma aşamasında savcılığa Osman Baloğlu’nun, binada tadilat için belediye başvurduğu, ancak dava sürecinde mahkemeye sunulan rapordaysa; Baloğlu’ndan hiç bahsedilmeyip, iki farklı dosya sunduğuna dikkat çeken avukatlar, Boyraz hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Tadilat için herhangi bir izin olmadığı vurgulandı.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAK
Mahkeme heyeti, bu başvuruyu yerinde gördü ve olayla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Mahkeme, C Blok’un bitişikteki yapılar arasındaki kot farkı nedeniyle Tutar Sitesi’nin doğru projelendirilip projelendirilmediği, kot farkının doğru yapılıp yapılmadığı, hafriyat boşluğu bırakılıp bırakılmadığının tespiti amacıyla bilirkişi tarafından keşif yapılmasına da karar verip, tarih belirledi. Hakkında daha önce kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar alınan Bekir Baloğlu ve oğlu Osman Baloğlu hakkında da yine suç duyurusunda bulunacağı belirtildi. Duruşma, ileri bir tarihe ertelendi.

Dava

Dava2-1

Muhabir: SONER KAN