Bozan, farkındalık çalışmalarının artırılması ve geniş bir dayanışma ağı oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Basın açıklamasında, kadına yönelik şiddetin cinsiyet eşitsizliğinin bir sonucu olduğunun altını çizen Funda Bozan, "Kadınlar, ne yazık ki hala birçok toplumda ayrımcılığa maruz kalıyor. 25 Kasım’da tüm dünyada gösterilen dayanışma, bu durumu sonlandırma çabalarımıza güç katıyor" ifadelerini kullandı.
Bozan, Türkiye’nin taraf olduğu hukuki düzenlemelere de dikkat çekerek İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun’un önemine değindi. "Bu sözleşme ve kanunlar, şiddet mağduru kadınların korunması için son derece önemli hukuksal araçlardır. Ancak, bu yasaların etkin bir şekilde uygulanması ve toplumsal bilinçlendirme çalışmalarının artırılması gerekmektedir" diyen Bozan, uygulamadaki eksiklere işaret etti.
Şiddetin önlenmesi için yalnızca yasal düzenlemelerin yeterli olmadığını belirten Funda Bozan, "Şiddeti önlemek ve mağdurları korumak için toplumsal normları değiştirmek, eğitim ve farkındalık çalışmalarını yaygınlaştırmak zorundayız. Kadına yönelik şiddet, toplumun her kesimini etkileyen bir sorun ve çözüm, hepimizin sorumluluğunda. Eğitimin gücüyle, gelecek nesillerin daha şiddet içermeyen bir dünya görmesini sağlamalıyız” diye konuştu.
Açıklamasının sonunda herkesi dayanışmaya davet eden Bozan, "Kadınların haklarını savunmak ve onların yanında durmak, her bireyin görevi olmalıdır. Bu mücadelede birlikte durarak güçlü bir ses çıkarabiliriz. Unutmayalım ki, güçlü kadınlar güçlü toplumlar demektir" sözleriyle çağrısını tamamladı.




