Koronavirüs salgını sonrası para politikalarında yaşanan kaymalar, yatırım tercihlerini de etkilerken, dünyanın dört bir yanındaki merkez bankaları altın rezervlerini hızla artırıyor. Bu eğilim yalnızca piyasa zamanlamasıyla değil, daha derin bir stratejik değişimle açıklanıyor.
ALTIN ALIMI REKOR SEVİYELERE ULAŞTI
Servet danışmanı Chakravarthy V, LinkedIn’de kaleme aldığı yazısında çarpıcı veriler paylaştı: "Merkez bankaları artık yılda 1.000 tonun üzerinde altın satın alıyor. Bu, dünyada çıkarılan her üç külçeden birinden fazlasına denk geliyor. Bu sadece bir trend değil, bir sinyal." ifadeleriyle mevcut durumu özetledi.
İTİBARİ PARAYA GÜVEN AZALIYOR
Yıllar boyunca altın, merkez bankalarının rezervlerinde sessizce değerini koruyan klasik bir güvenli liman olarak yer aldı. Ancak 2022 itibarıyla tablo değişmeye başladı. Jeopolitik gerilimlerin tırmanması, enflasyonun yükselmesi ve itibari para birimlerine olan güvenin zedelenmesi, merkez bankalarını fiziksel varlıklara yönelmeye zorladı.
Chakravarthy’ye göre yaşananlar yalnızca küçük portföy ayarlamaları değil, “zihniyet değişimi”nin açık bir göstergesi. Hindistan Merkez Bankası’nın bu dönüşümde önemli bir örnek olduğunu söyleyen Chakravarthy, birkaç yıl önce rezervlerin yalnızca %6’sı altınken, bu oranın bugün %12-13’e çıktığını belirtti.
JEOPOLİTİK RİSKLER GÜVENLİ LİMAN ARAYIŞINI TETİKLİYOR
Altın alımındaki bu yükseliş tek bir faktöre bağlı değil; aksine birçok küresel riskin kesişim noktasında yer alıyor. Rusya’nın Ukrayna savaşı nedeniyle döviz rezervlerinin dondurulması, Batı merkezli para birimlerinde varlık bulundurmanın ne denli kırılgan olduğunu ortaya koydu. Bu olay, birçok ülkenin yaptırımlara karşı dirençli bir rezerv varlığı arayışına girmesine neden oldu.
ALTIN: KARŞI TARAF RİSKİ OLMAYAN BİR GÜVENCE
Altın, herhangi bir hükümetin, kurumun ya da bankanın ödeme gücüne bağlı olmayan bir değer taşıdığı için karşı taraf riski içermiyor. Dijital sistemin dışında varlık gösteren ve yüzyıllar boyunca değerini koruyan bu kıymetli metal, merkez bankaları için ideal bir sığınak hâline geldi.
ALTIN, DOLAR BAĞIMLILIĞINI AZALTMAK İÇİN STRATEJİK BİR ARAÇ
ABD dolarına olan bağımlılığı azaltmak isteyen ülkeler için altın, hiçbir tahvil ya da itibari para biriminin sunamadığı düzeyde bir güvenlik sağlıyor. Finansal istikrar arayışında olan merkez bankaları için altın artı bir yatırım değil, bir korunma mekanizması olarak öne çıkıyor.
“BİR LÜKS DEĞİL, BİR KALKAN”
Chakravarthy, gelişmelerin yönü konusunda net bir uyarıda bulunarak, “Bundan sonra ne olursa olsun, tek bir şey muhtemel: volatilite geliyor. Peki ya altın? Bir lüksten çok bir kalkan gibi görünüyor.” ifadeleriyle altının gelecekteki rolüne dikkat çekti.




