Türkiye’deki toplam karpuz üretiminin yüzde 17.6’sını tek başına karşılayan ve bu alanda ilk sırada yer alan Adana’da, ‘erkenci karpuz’ için hasat hazırlıkları başlarken, serada üretilen karpuzlar kimi kentlerde raflardaki yerini almaya başladı. Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Gündoğdu ise, karpuzdaki ‘mikroplastik’ tehlikesine dikkat çekti. Karpuz tarlalarından alınan bir kilogram topraktan, 16 adet mikroplastik çıktığını, bunun üretimin yoğun olduğu bölgelerde 40’a kadar yükseldiğine dikkat çeken Gündoğdu, “Yakın bir zamanda yapılan bir çalışma, mikroplastiklerin ‘Parkinson’ ve ‘obezite’ ile ilişkisini ortaya koydu. Adana’nın, Türkiye’nin en obez şehri olması tesadüf değil. İnsanlar, ‘Adana Kebabı’ yedikleri için obez olmuyor. Kentte yoğun bir plastik üretimi var ve doğal olarak, kent insanı da yoğun bir kimyasala maruz kalıyor” dedi.

Karpuzss

ADANA, TÜRKİYE’DE BİRİNCİ

Seralarda yetişen erkenci karpuz, raflardaki yerini almayı başardı. Sadece 2023 yılında 554 bin ton karpuz üretimiyle Türkiye’deki toplam üretiminin, yüzde 17.6’sı tek başına karşılayarak, bu alanda Akdeniz ve Türkiye’de ilk sırada yer alan Adana’da da ‘erkenci karpuz’da hasat hazırlıkları başladı. Prof. Dr. Sedat Gündoğdu ise, serada yetiştirilen karpuzdaki ‘plastik’ tehlikesine dikkat çekti.

BİR KİLODA 16 MİKROPLASTİK

AKŞAM’a konuşan Gündoğdu, “Seralarda üretilen kardan ziyade; üretim aşamasında kullanılan plastikler içerisinde hangi kimyasalların kullanıldığını bilmiyoruz, ancak çok ciddi miktardaki kimyasalın, söz konusu plastiklerle toprağa karıştığı bir gerçeği var. Hatta bu konuda yapmış olduğumuz araştırmalar da var. Adana’daki karpuz tarlalarında yaptığımız bir çalışmaya göre; bir kilogram toprakta yaklaşık 16 adet mikroplastik var” ifadesini kullandı.

Karpuz28

Uzmanından Sıcak Havalarda Su Tüketimi Uyarısı Uzmanından Sıcak Havalarda Su Tüketimi Uyarısı

ÜRETİM ARTTIKÇA PLASTİK ARTIYOR

Gündoğdu, açıklamasını da şöyle sürdürdü; “Bir kilo toprak, bir avuç toprakla eş değer. Bizim yaptığımız çalışma, toprağın ilk 5 santimetre altını kapsıyor. Özellikle Adana’nın Karataş ilçesi. Bu bölgede yoğun olarak karpuz üretimi yapılıyor. Orada yaptığımız saha çalışmalarında bir kilogram toprakta 40’a yakın mikroplastik bulgusuna ulaşıldı.” Gündoğdu, tüm Türkiye’yi kapsayan bir başka araştırma sonucuna daha dikkat çekti.

TÜRKİYE İÇİN KORKUTAN ÇALIŞMA

Prof. Dr. Sedat Gündoğdu, “Türkiye genelini kapsayan bir başka araştırmaya göre; bir kilogram toprakta ulaşılan mikroplastik sayısı 92 ile 127 arasında değişiyor. Bugün gelinen noktada Türkiye’deki tarımsal üretimde plastik kullanımı hızla yayılıyor. Sırf ürünü erken hasat edip, su tasarrufu yapabilmek için örtü altı üretim de dediğimiz seracılık yapılıyor. Nihayetinde bu bir kirlilik; toprak kirliliği” yorumunu yaptı.

PLASTİKLE GELECEĞİ KİRLETİYORUZ

“Bir bakıma geleceği kirletiyoruz” uyarısında bulunan Gündoğdu, “Plastik, su tasarrufu yapmaz. Yani seracılık yapınca; sudan tasarruf etmiş olmuyorsunuz. Plastik üretiminde kullanılan su miktarını göz ardı etmemek gerek. Örneğin; serada üretim yapıp, bir ton su tasarruf ettiniz diyelim. Ama o serada kullandığınız plastiğin üretiminde belki 5 ton su kullanıldı. Yani bu işletmeler, suyla çalışan işletmeler” dedi.

PARKİNSON VE OBEZİTENİN DE SEBEBİ

Tarımda kullanılan plastiğin, insan sağlığına ne gibi olumsuz etkileri olduğunu da anlatan Gündoğdu, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Yakın zamanda yapılan bir çalışma var bu konuda. Mikroplastiklerin içerisindeki kimyasalların, ‘Parkison’ ve ‘obezite’ ile bağlantısı ortaya konuldu. Bir başka çalışma, obezitenin ana nedenlerden birinin, plastik ve bu plastiklerin üretiminde kullanılan kimyasallarla ilişkisini gözler önüne serdi.”

ADANA’NIN OBEZ OLMASI TESADÜF  DEĞİL

Türkiye’nin en obez kentlerinden birinin Adana olmasının, hiçte tesadüf olmadığı yorumunu yapan Gündoğdu, “İnsanlar, Adana Kebabı yedikleri için obez olmuyorlar. Burada; yaşadıkları kentte yoğun bir kimyasala maruz kalıyorlar. Çünkü Adana’da çok fazla plastik üretim tesisi var. Bunların birçoğu da ‘merdiven altı’ olarak tabir edilen işletmeler. Lisansı ve üretim izni olsa da gidip baktığınızda çoğu hiçbir kural ve kaideye uymuyor. Çünkü yetersiz” diye konuştu.

Muhabir: SONER KAN