“İLK ÇOCUĞUMUZDA YAŞADIĞIMIZ TRAVMAYI TEKRAR YAŞAMAK İSTEMİYORUZ”
Baba Murat Kınış, 2018 yılında yaşadıkları acı süreci şöyle anlattı:
“Daha önce doğan kız çocuğumuzdan topuk kanı almıştık. Test sonucunda fenilketonüri hastalığı şüphesi ile Adana Balcalı Hastanesi’ne yönlendirildik. Çocuğumuz yoğun bakımda 16 gün yattı, ağır tedaviler uygulandı ve çocuğumuzu kaybettik. Otopside ise fenilketonüri veya tirozinemi gibi hastalıklar tespit edilmedi. Bu yüzden ikinci çocuğumuz için aynı riski almak istemiyoruz”
Kınış, mahkemenin verdiği tedbir kararının iptal edilmesini talep ettiklerini belirterek, “Topuk kanından çıkan sonuçların kesinliği yok. Bir canımız yandı, bir daha yanmasını istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
ANNE ELİF KINIŞ: “KAN AYNI KAN, İLLA TOPUK OLMASI GEREKMEZ”
Anne Elif Kınış, çocuklarının tüm sağlık kontrollerini eksiksiz yaptıklarını belirterek şunları söyledi:
“Topuk kanının illa topuktan alınması gerekmiyor. Kan aynı kan. Çocuğumuz için gerekli tüm tahlil ve testleri yaptırıyoruz. Bu nedenle topuk kanı testine karşıyız.”
AVUKAT AÇIKLAMASI: “TEDBİR KARARI AİLEYE DANIŞILMADAN VERİLDİ”
Çiftin avukatı Muhammed Said Altuntaş, mahkemenin sağlık tedbiri kararını aileye danışmadan verdiğini belirtti:
“Mersin İl Sağlık Müdürlüğü, Çocuk Koruma Kanunu (ÇKK) uyarınca mahkemeden sağlık tedbiri talep etti. Mahkeme, aileye duruşma açmadan dosya üzerinden karar verdi. Müvekkilimiz kararı tebligatla öğrendi. Teste güvensizliklerini ve geçmişte yaşadıkları travmayı gerekçe göstererek itiraz ettik, ancak mahkeme itirazı reddetti.”
Altuntaş, dilekçelerinde topuk kanı testinin tarama niteliğinde olduğunu, tedavi amacı taşımadığını ve bu nedenle ÇKK kapsamında zorunlu sağlık tedbiri uygulanamayacağını vurguladıklarını kaydetti.




