SGK Uzmanı İsa Karakaş, hem vatandaşın hem işverenin bilmesi gerekenleri adım adım anlattı. Karakaş’a göre, yasalarda emekli maaşının korunması açıkça düzenlenmiş; ancak elektronik beyan süreçleri bir aksama yaşatabiliyor.
Emekliliğin ardından iş hayatına geri dönen bireyler, hem emeklilik maaşını almaya devam ediyor hem de SGK bildirimi yapıyor. Karakaş, “Bu iki süreç paralel işliyor; biri diğerini ortadan kaldırmaz” uyarısında bulundu. Aşağıda, bu konudaki en kritik dört başlığa dair detayları okuyabilirsiniz.
Ekim 2008 doğru sınır
2008 Ekim’inden önce sigortalı olanlar, ek bir bildirim yükümlülüğünden muaf. Oysa sonrasında sigortalı başlayanlar, “Sosyal Güvenlik Destek Primi” beyanı yapmak zorunda. Karakaş, “İşveren kapsam dışında düşündüğünde sistem kesinti uyguluyor” dedi.
Bildirim hatası ve telafi mekanizması
Sistem, bildirimin hatalı ya da eksik olduğunu tespit ettiğinde maaş ödemesini duraklatıyor. Uzman, “Eksiklik düzeltildiğinde hem mevcut hem geriye dönük eksik tutar ödeniyor; hak kaybı yaşanmıyor” bilgisini verdi.
Bankaların bloke yetkisine sınır
Yargıtay’ın bloke kararını değerlendiren Karakaş, “Bankaların bu yetkisi, sosyal yardım niteliğindeki emekli maaşının korunmasına aykırı” ifadelerini kullandı. Blokelerin kapsamının daraltılmasına yönelik bir yasal düzenleme çağrısı yaptı.
Anayasal koruma ve uluslararası normlar
Emekli maaşı, Anayasa’nın sosyal devlet ilkesinin somut bir uzantısı. Karakaş, “ILO sözleşmeleri de emekli maaşını kazanılmış hak olarak tanıyor; hiçbir mahkeme kararı veya kurum kararı bu hakkı elinden alamaz” dedi.
Sahadaki en yaygın sorun, işverenin elektronik beyanı zamanında yapmaması veya yanlış kod kullanması. Karakaş, ilgili birimlerin koordinasyonuyla bu tür teknik aksaklıkların anında çözümlenebileceğini vurguladı. Böylece, çalışan emeklilerin maaş güvencesi tam olarak tesis edilmiş olacak.
