Hutbede, evliliğin Allah’ın emri ve Hz. Muhammed’in sünneti olduğu vurgulanarak, evliliğin hem bireysel hem toplumsal hayatta iffeti, saygınlığı ve huzuru temin eden bir kurum olduğuna dikkat çekildi. "Temiz ve sağlıklı bir neslin, güçlü bir toplumun teminatı olan evlilik, sade ve meşru bir nikâh ile gerçekleşmelidir" denildi.
“DÜĞÜNLER SEVİNCİ PAYLAŞMA VESİLESİDİR, GÖSTERİŞ ARACI DEĞİL”
Nişan, nikâh ve düğün merasimlerinin, toplumda birlik ve beraberliği pekiştiren sevinçli anlar olduğunu belirten hutbede, İslam dininin eğlencede ölçülülüğü ve mahremiyeti esas aldığı hatırlatıldı. Ancak günümüzde düğünlerin, özellikle mahremiyete aykırı eğlenceler, yüksek sesli müzik, silahla kutlama, alkol tüketimi ve çevreyi rahatsız eden davranışlarla amacından saptığı vurgulandı.
“EN HAYIRLI NİKÂH, EN KOLAY OLANDIR”
Hutbede ayrıca, sade bir yüzük, samimi bir dua ve mütevazı bir ikramla yapılabilecek düğünlerin, günümüzde şatafat ve borç yükü altına girilerek gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. Hz. Muhammed’in “Nikâhın en hayırlısı, en kolay olanıdır” hadisi hatırlatılarak, ailelerin ve gençlerin maddi külfet altına sokulmaması gerektiği vurgulandı.
DİNÎ VE KÜLTÜREL DEĞERİ OLMAYAN ETKİNLİKLERDEN UZAK DURULMALI
“Gelin hamamı”, “bekârlığa veda partisi”, “cinsiyet partisi” gibi etkinliklerin İslam’da ve Türk kültüründe yerinin olmadığı belirtilen hutbede, sünnet düğünlerinin de gösterişe dönüşmemesi gerektiği ifade edildi. Sünnetin fıtri bir ibadet olduğu, bu gibi merasimlerin sadelik ve edep çerçevesinde yapılması gerektiği vurgulandı.
“EL ÂLEM NE DER” ANLAYIŞI YERİNE “ALLAH NE DER” BİLİNCİ HAKİM OLMALI
Düğünlerde “Allah rızası” yerine “el âlem ne der” anlayışının hâkim olmasının, evlilikleri bereketten uzaklaştırdığına dikkat çekilen hutbede, gösteriş uğruna yapılan masrafların borç ve faiz yüküne neden olduğu, bu durumun da aileleri ve gençleri telafisi zor sıkıntılara sürüklediği uyarısında bulunuldu.
TOPLUM OLARAK EVLİLİĞİ KOLAYLAŞTIRMA SORUMLULUĞUMUZ VAR
Evlilik yaşının yükseldiği ve doğum oranlarının azaldığı günümüzde, gençlerin evliliğe teşvik edilmesinin toplumun ortak sorumluluğu olduğu belirtilerek, düğünlerde alkol ve israfa kesinlikle yer verilmemesi gerektiği hatırlatıldı. Hz. Muhammed’in “Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetime uymazsa benden değildir” hadisi ile hutbe son buldu.