TBMM Genel Kurulu’nda CHP grubu adına söz alan Dr. Şevkin, ÇED raporlarının giderek insan ve çevre sağlığını korumaktan uzaklaştığını, yatırım projeleri için şekil şartı haline getirildiğini söyledi. Dr. Şevkin, “İliç’te siyanür sızıyor, Marmara’da müsilaj yeniden hortluyor ama siz hâlâ bu projelere ‘ÇED olumlu’ demeye devam ediyorsunuz” diyerek sürecin ciddiyetsizliğine dikkat çekti.
“Doğal Denge Yok Ediliyor, Ama Her Proje ‘Olumlu’ Bulunuyor”
ÇED sürecinin 1993 yılından bu yana yürürlükte olmasına rağmen, “olumsuz” rapor verilen proje sayısının yok denecek kadar az olduğuna dikkat çeken Dr. Şevkin, ekosistemin yıllar içinde oluştuğunu ancak bu süreçte göz göre göre yok edildiğini vurguladı. “Halkın katılımı” toplantılarının istihdam vaatleriyle geçiştirildiğini belirten Şevkin, bu toplantıların çevre koruma amacı taşımadığını savundu.
“İliç’teki Siyanür Faciası Göz Göre Göre Geldi”
Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeni faciasını örnek gösteren Şevkin, “Bu denli tehlikeli bir olay yaşanmasına rağmen, sadece para cezası verildi ve firmanın kapasite artışına izin verildi. Bu, hangi mantığa sığıyor?” sözleriyle tepki gösterdi. Manisa, Amasra ve Afşin-Elbistan gibi bölgelerdeki çevresel tahribatları da hatırlatan Dr. Şevkin, vahşi madenciliğin doğaya ve topluma ağır bedeller ödettiğini söyledi.
“Marmara Denizi’nde Yüzlerce Tür Kayboldu”
Dr. Şevkin, Marmara Denizi’ndeki çevre felaketine de dikkat çekerek, denizin kanalizasyona dönüştüğünü ve 700’e yakın balık türünün yok olduğunu ifade etti. “Fauna ve flora geri dönülemez şekilde tahrip edildi. Müsilaj yeniden ortaya çıkarken, yetkililer hâlâ etkili önlemler almıyor” diyen Şevkin, ÇED süreçlerinin etkisiz kaldığını ve bu anlayışın sürmesi halinde hem doğanın hem insanların zarar göreceğini vurguladı.
Konuşmasını, “ÇED raporları ya yüzeysel hazırlanıyor ya da sonuçları dikkate alınmıyor. Bu yaklaşım değişmedikçe çevre felaketleri kaçınılmaz olacaktır” sözleriyle tamamladı.




