Şahin, kurban ibadetinin manevi yönüne dikkat çekerek, "Kurban Bayramı’nda kesilecek hayvanın hasta olması, kesime uygun yaşta olmaması ya da kesilememesi gibi durumlar, insanların ibadet duygusunu zedeler ve derin manevi zarar verir. Bu durumda yalnızca maddi değil, manevi tazminat da gündeme gelmelidir" dedi.
Tüketici Mahkemesi ve Hakem Heyetlerine Başvuru Hakkı
Veteriner kontrolü sonucu hayvanın ayıplı olduğunun tespit edilmesi halinde, vatandaşlar 140 bin TL’ye kadar Tüketici Hakem Heyeti’ne, bu tutarın üzerindeki durumlarda ise Tüketici Mahkemesi’ne başvurabilecek. Mahmut Şahin, süreçle ilgili şunları söyledi:
“Bu gibi durumları yalnızca alışveriş olarak değil, ibadet çerçevesinde değerlendirmek gerekiyor. Ancak alışveriş tarafına baktığımızda da, ayıplı mal söz konusuysa izlenmesi gereken hukuki yollar bellidir. Öncelikle hayvanın ayıplı olduğunu tespit ettirecek bir veteriner raporu alınmalı. Ardından ürünün bedeline göre hakem heyetine veya mahkemeye başvurulabilir. Sadece para iadesi değil, aynı zamanda manevi tazminat da talep edilebilir.”
Küpe ve Bakım Önemli: Önlem Alınmalı
Tüketicilere kurbanlık hayvan alırken dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayan Şahin, özellikle hayvanın küpeli olması ve bakım şartlarının gözlemlenmesi gerektiğini söyledi. Hayvan konusunda bilgisi olmayan kişilerin, anlayan biriyle birlikte alışveriş yapmasının daha doğru olacağını belirtti.
“Manevi Zarar, Maddi Zararın Kat Kat Üzerinde”
Başkan Mahmut Şahin, kurbanın ibadet yönünden taşıdığı öneme vurgu yaparak şunları söyledi:
“Eğer kişi bu kurbanı dini vecibesini yerine getirmek için aldıysa ve hayvan kesime uygun çıkmadıysa, burada yaşanan manevi mağduriyet çok büyüktür. Bir tişört ya da et parçası değil; dini anlam taşıyan bir hayvan alınmış. Suistimal edilen sadece maddiyat değil, aynı zamanda inançtır. Bu nedenle manevi tazminatın maddi zararın ötesine geçmesi gerekir. Hukukun da bu konuda hassas davranması, caydırıcı kararlarla vatandaşın yanında olması gerekir.”
Vatandaşların bu gibi durumlarda bilinçli hareket etmeleri ve haklarını aramaktan çekinmemeleri gerektiği vurgulandı.
