Sosyal medyada yaptığı paylaşımda, bu aileleri hedef gösteren kişilere tepki gösteren Şeker, uygulamaların sorgulanamaz bir hale getirilmesini "algı operasyonu" olarak nitelendirdi.

Ayhan Barut’tan Sert Uyarı: “30 Milyon Bulunmazsa Eğitim Durabilir!”
Ayhan Barut’tan Sert Uyarı: “30 Milyon Bulunmazsa Eğitim Durabilir!”
İçeriği Görüntüle

“İşleri güçleri algı operasyonu” ifadeleriyle paylaşımına başlayan Şeker, bazı çevrelerin çocuklarına K vitamini enjeksiyonu yaptırmayan ve topuk kanı verilmesine izin vermeyen aileleri hedef aldığını belirtti. Eleştirilerin, “Çocuğa bir şey olursa kim sorumlu olacak?” söylemleriyle meşrulaştırılmaya çalışıldığını savunan Şeker, asıl sorulması gerekenin “Bu uygulamalar nedeniyle bir zarar meydana gelirse kim sorumlu olacak?” olduğunu vurguladı.

Şeker açıklamasında, “Ya bunlar yapıldığı için çocuğa bir zarar gelirse? Ki aşı zararlarını çok sık duymaya başladık. Ya da topuk kanı testiyle yanlış bir teşhis konulup, gereksiz ilaç tedavileri uygulanarak çocuğa zarar verilirse?” ifadelerini kullandı. Bu ihtimaller karşısında herhangi bir kurum ya da yetkilinin sorumluluk almadığını dile getiren Şeker, mevcut sistemin sadece itaat beklediğini, ancak yaşanabilecek olumsuzluklarda sorumluluğu ailelerin üzerine bıraktığını söyledi.

Aşısız ve topuk kanı alınmamış çocukların genellikle sağlıklı olduğunu, buna karşın aşılı çocuklarda hastalık oranlarının giderek arttığını savunan Şeker, mevcut sağlık politikalarının sorgulanması gerektiğine işaret etti. Şeker, “İşte eseriniz!” diyerek sağlık sistemine tepki gösterdi.

Ayrıca konunun hukuki boyutuna da değinen Şeker, topuk kanı alınmamasının çocukla ebeveyn arasında bir “menfaat çatışması” oluşturduğu iddialarına karşı çıktı. Şeker, “Topuk kanı vermemek çocuk ile anne-baba arasında bir menfaat çatışması oluşturmaz. Aksine, testin ücretsiz olması nedeniyle bu uygulamanın yapılmaması ekonomik anlamda aile lehine bile olabilir.” ifadelerini kullandı.

Şeker, bu konuda görüş bildiren bazı medya mensupları ve uzmanları da sert bir dille eleştirerek, “Bunlar sermayenin satılık kalemleri” diyerek tepki gösterdi. Konunun halk sağlığı kadar ifade özgürlüğü, ebeveyn hakkı ve hukuki sorumluluklar açısından da dikkatle ele alınması gerektiğini belirten Şeker, özellikle kamuoyunun farklı görüşlere kulak vermesinin önemine dikkat çekti.

Muhabir: ADİL DURMAZ