Haydaroğlu Mahallesi’nde yaşayan 57 yaşındaki Mehmet Kındık, evinin önüne uzun süredir çöp atıldığını ve bu durumdan rahatsızlık duyduğunu belirterek Yüreğir Belediyesi’ne başvurdu. Belediyeye ait cevabi yazıda, “İlgili mevzuat ve hükümlere bağlı kalınmak kaydıyla bahçe duvarı yapmanızda idaremizce bir sakınca yoktur” denildi. Bu izin üzerine Kındık, 229. Sokağın girişini, kendi tapulu arazisi olduğunu ileri sürdüğü 11365 ada 13 parsel kapsamında trapez sac ile kapattı.
Durumun çevredekiler tarafından ihbar edilmesi üzerine olay yerine gelen Yüreğir ve Adana Büyükşehir Belediyesi zabıta ekipleri, yapının “kaçak” olduğunu bildirerek işlem başlattı. Yüreğir Belediyesi ekipleri, trapez sacı İmar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca “kaçak yapı” olarak değerlendirip mühürledi. Alana “Hilafi ruhsatsız yapı” uyarı yazısı asıldı ve yapı sahibinden ilgili tapu ve evrakları belediyeye teslim etmesi talep edildi.
Mehmet Kındık, söz konusu alanın sokak olmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Burası sokak değil, benim tapulu arazim. Ben burayı zamanında evimi yaptırırken boş bırakmıştım. Ancak burayı mahalleli, mahalle muhtarı ve yandaki iş yeri sahiplendi. Sürekli çöp atıldı ve burası hep kirletildi. Ben de Yüreğir Belediyesi'nden burayı kapatmak için belge aldım ve ardından girişi kapattım. Yüreğir Belediyesi de gelip burayı mühürledi.”
“Kaçak yapı yok” diyerek kendini savunan Kındık, hak arayışını hukuki yoldan sürdüreceğini belirtti:
“Arsamı sadece trapez sac ile kapattım, burada herhangi bir yapı yok. Kanunsuzluk yok. Kanun dışı olarak yıllardan bu yana tehdit ediliyorum. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulundum. Burada adaletsizlik var. Bunun bir an önce düzeltilmesini istiyorum.”
Belediye ve vatandaş arasında yaşanan mülkiyet ve kullanım hakkı tartışmasında nihai kararı yargı verecek.




