DAİMFED Emlak ve Gayrimenkul İşleri Komisyon Başkanı Atilla Özelköse, “Hasar ibaresi insanları çok etkiliyor ancak vatandaşlar hiçbir şekilde korkmamalı. Hasarsız bina ile ‘az hasarlı’ bina aslında aynı. Az hasarlı damgası yemiş olması sadece rakamı düşüren bir ayrıntı” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ilde büyük yıkıma yol açarken, Adana’da 11 bina çöktü. Kent genelinde 3 bin 279 bina ağır, 4 bin 949 bina ise orta hasarlı olarak tespit edildi. Yaklaşık 40 bin binaya da “az hasarlı” raporu verildi. Bu durum, “hasarsız” binalarla “az hasarlı” olanlar arasında belirgin bir fiyat farkı oluşmasına neden oldu.
“Az hasarlı binalar tercih edilmiyor”
Konuya ilişkin açıklama yapan Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Emlak ve Gayrimenkul İşleri Komisyon Başkanı Atilla Özelköse, “Az hasarlı” binaların piyasa değerinin altında satıldığını belirtti.
Özelköse, “6 Şubat depremlerinden sonra halk arasında ‘hasar’ ibaresi tedirginlik oluşturuyor. Ancak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, hasarlı binaları zaten yıkıyor. Şu anda ‘az hasarlı’ ibaresi bulunan binalarda oturmanın herhangi bir sakıncası yok. ‘Az hasarlı’ binalar şu anda çok fazla tercih edilmiyor. Normal rayiç bedellerine oranla daha düşük bir fiyata satılıyor” ifadelerini kullandı.
“Yıkım kararı olmayan binalarda oturulabilir”
Özelköse, “az hasarlı” binaların güvenli olduğuna dikkat çekerek, “Deprem sonrası ‘az hasarlı’ binalarda hiçbir kolon, kiriş hasarı yok. Bu daha çok sıva, boya çatlağıyla oluşuyor. ‘Az hasarlı’ binalarda vatandaşlar gönül rahatlığıyla oturabilirler. Yıkım kararı olmayan bütün binalarda vatandaşlar gönül rahatlığıyla oturabilir” diye konuştu.
“Hasar ibaresi insanları çok etkiliyor”
Fiyat farkının temel nedenine değinen Atilla Özelköse, “Binalarda hasar durumu fiyatları 3’te 1 etkiledi. 3 yaşında yeni bina ‘az hasarlı’ dahi olsa emsallerine oranla yüzde 30 daha az fiyata satılıyor. Hasar ibaresi insanları çok etkiliyor ancak vatandaşlar hiçbir şekilde korkmamalı. Hasarsız bina ile ‘az hasarlı’ bina aslında aynı. Hasarlı damgası yemiş olması sadece rakamı düşüren bir ayrıntı. Eğer bina gerçekten oturulmayacak durumda olsa ‘hasarlı’ denilerek yıkım işlemi yapılırdı” ifadelerini kullandı.




