Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yaşanan acı olay, hem bölgede hem de tüm Türkiye’de derin bir üzüntü yarattı. Henüz 17 yaşında ve doğumuna 10 gün kala hamile olan Yaren Erkaplan’ın, evinde başından vurulmuş halde ölü bulunması kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Peki, Yaren Erkaplan kimdir, nereli, mesleği neydi, ne iş yapıyordu ve neden öldü? İşte olayın tüm yönleriyle detaylı özeti...
Yaren Erkaplan kimdir?
Yaren Erkaplan, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yaşıyordu. 17 yaşındaydı ve 9 aylık hamileydi. Henüz çocuk denecek yaşta, 16 yaşında iken 23 yaşındaki bir erkekle evlendirildiği belirtiliyor. Erkaplan’ın resmi bir mesleği bulunmazken, genç yaşta evlenip kısa sürede anne olmaya hazırlanan bir genç kız olarak yaşamını sürdürüyordu.
Nerede ve nasıl bulundu?
Yaren Erkaplan, yaşadığı evde başından silahla vurulmuş şekilde ölü olarak bulundu. Olay yerine gelen ekipler, kapının içeriden kilitli olması nedeniyle eve itfaiye yardımıyla girebildi. İçeri girildiğinde ise genç kızın cansız bedeniyle karşılaşıldı. Doğumuna yalnızca 10 gün kala yaşamını yitirmesi, olayın trajedisini daha da derinleştirdi.
Ölüm nedeni ne? İntihar mı, cinayet mi?
Yaren Erkaplan’ın ölümüyle ilgili soru işaretleri henüz tam olarak netlik kazanmadı. Olay yeri bulguları, kapının içeriden kilitli olması nedeniyle intihar şüphesini güçlendirse de, cinayet ihtimali de dışlanmış değil. Adli soruşturma sürüyor. Gencin ölüm nedeni, yapılacak otopsi ve kriminal incelemeler sonucunda netleşecek.
Ailesi ne diyor?
Yaren Erkaplan’ın babası Baran Erkaplan, kızının bilinen bir psikolojik sorunu olmadığını ifade etti. Babasının açıklamasında, “Eşiyle bir problemi yoktu. Olay günü evde yalnızdı. Belki hamileliğin son döneminde psikolojik bir bunalım yaşamış olabilir” ifadeleri yer aldı. Ancak kamuoyunda, küçük yaşta evlendirilmesi ve erken yaşta anne olma baskısının, genç kızın ruh halini etkileyebileceği yorumları da konuşuluyor.
Henüz genç yaşında yaşamını yitiren Yaren Erkaplan’ın ölümü, erken yaşta evlilik, çocuk yaşta annelik ve kadınların yalnızlığı gibi konuları bir kez daha gündeme taşıdı. Sosyal medyada çok sayıda kullanıcı, olayın aydınlatılması ve benzer trajedilerin önlenmesi için daha güçlü yasal ve toplumsal adımlar atılması gerektiğini vurguluyor.