Başkan Aksu, 26 yıl önce büyüklüğü, yol açtığı can kaybı ve etkilediği alanın genişliğiyle ülkemizin son yüzyıldaki en büyük felaketlerinden biri olan 17 Ağustos 1999 İzmit ve 12 Kasım 1999 Düzce depremlerine dikkat çekti. Aksu, “Bu depremlerin ardından 2011 yılında Van’da, 2020 yılında Elazığ’da, Van’da ve İzmir’de, 2022 yılında Düzce’de meydana gelen depremler bizleri uyarmasına karşın afet risklerinin azaltılmasına yönelik yeterli çalışma yapılmamıştır. Ülkemizde daha önce de felaketlere, yıkım ve kayıplara sebep olan rant odaklı planlama, kentleşme ve yapılaşma politikaları yaşanan tüm acı ve kayıplara karşın sürdürülmüştür” ifadelerini kullandı.

“TOPRAKLARIMIZIN TAMAMI DEPREM RİSKİ TAŞIYOR”

6 Şubat 2023 Kahramanmaraş ve 20 Şubat 2023 Hatay merkezli depremlerde yaklaşık 14 milyon vatandaşın etkilendiğini, resmi verilere göre 50 binin üzerinde yurttaşın hayatını kaybettiğini, 100 binin üzerinde vatandaşın ise yaralandığını hatırlatan Aksu, depremde hayatını kaybedenleri saygıyla anarak ailelerine ve topluma başsağlığı diledi.

Türkiye’nin tüm topraklarının deprem riski taşıdığına dikkat çeken Başkan Aksu, “Bilimsellikten uzak kentleşme politikaları ve imar rantına dayalı yapılaşma uygulamaları nedeniyle yurttaşlar, afetlere karşı güvensiz yapılı çevrelerde risk altında yaşamaktadır. Aslında bir doğa olayı olan depremler, Türkiye’de afete dönüşmektedir” dedi.

Aksu, İstanbul ve Balıkesir’de 2025 yılında yaşanan depremleri örnek göstererek, Marmara Depreminin 26. yılında aynı coğrafyada yeni afet risklerinin devam ettiğini belirtti. “Kentlerimiz, Marmara Depremlerinin ardından geçen yirmi altı yılda afetlere karşı hazırlanmadığı gibi, tüm kentsel ve kırsal alanlar imara açılarak sermaye ve yatırım araçlarına dönüştürülmüştür. Bugüne kadar pek çok yurttaşın hayatına mal olmuş rant odaklı planlama, kentleşme ve yapılaşma politikaları terk edilmelidir. Planlamadan, yapı üretim ve kullanım sürecine kadar asli sorumluluklarını yerine getirmeyen tüm sorumlular bağımsız yargıya ve topluma hesap vermelidir” ifadelerini kullandı.

“MİMARLIK İLKELERİNE AYKIRI PLANLAMA VE KENTLEŞMEYE KARŞI MÜCADELEMİZ SÜRECEK”

Devletin tüm yurttaşlara eşit, sağlıklı ve güvenli yaşam çevreleri sağlamakla yükümlü olduğunu vurgulayan Aksu, afet yönetimi politikalarının bilim insanları, meslek odaları, akademik kuruluşlar ve ilgili tüm kesimlerle koordinasyon içinde geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Aksu sözlerini şöyle tamamladı:

OYAK Direktörü Turan, Everest  Tırmanışını Başarıyla Tamamladı
OYAK Direktörü Turan, Everest Tırmanışını Başarıyla Tamamladı
İçeriği Görüntüle

“17 Ağustos 1999 Marmara Depreminin 26. yıldönümünde; bütün afetlerde kaybettiğimiz yurttaşlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz. Mimarlar Odası Adana Şubesi olarak; kurumsal varlığımız, mesleki uzmanlığımız ve toplumsal sorumluluklarımız kapsamında, doğal afetlerin tahribata ve can kaybına yol açmasının temelinde yer alan bilimsel şehircilik ve mimarlık ilkelerine aykırı planlama ve kentleşme süreçleri karşısında mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.”

Kaynak: BÜLTEN