Şevkin, kamuoyunda “Süper İzin” olarak bilinen düzenlemenin doğaya, canlı yaşamına ve kamu yararına aykırı olduğunu vurgulayarak teklifin geri çekilmesini istedi.
"SELAM OLSUN ZEYTİN AĞACINA SAHİP ÇIKANLARA"
Jeoloji Yüksek Mühendisi olan Dr. Şevkin, konuşmasına şu sözlerle başladı:
“Selam olsun, dışarıda 15 gündür zeytin ağacı için direnenlere! Selam olsun, yaşta, yağmurda, sıcakta bekleyen o kadınlara! Selam olsun, doğayı, çevreyi koruyanlara!”
Kanun teklifinin bilimsellikten uzak, katılımcılıktan yoksun ve tamamen rant odaklı olduğunu ifade eden Şevkin, düzenlemenin doğa için büyük bir tehdit oluşturduğunu dile getirdi.
AK PARTİLİ VEKİLDEN TARTIŞMA YARATAN CEVAP
Zeytinliklerin madenciliğe açılmasının, ekosistemin yok edilmesi anlamına geldiğini söyleyen Şevkin, şu soruyu yöneltti:
“Yani siz zannediyorsunuz ki bir ağacı söktüğünüz zaman, başka bir yere taşıdığınız zaman çok iyi bir şey yapıyoruz. Peki, onun üzerindeki kuş, onun altındaki börtü böcek, o ekosistem, bunu nasıl düzenleyeceksiniz?”
AK Parti Giresun Milletvekili Nazım Elmas ise bu soruya, “Kuş da onunla beraber gidecek” şeklinde yanıt verdi. Şevkin, Elmas’ın bu cevabına,
“Kuş da beraber mi gidiyor? Gerçekten çok ilginç bir yaklaşım” ifadeleriyle tepki gösterdi.
“EMPATİ KURUN, O KADINLARI DİNLEYİN”
AKP ve MHP’li milletvekillerine hitap eden Dr. Şevkin, zeytinlikler için direnen kadınlarla empati kurulması çağrısında bulunarak şunları söyledi:
“Bir gün dışarıya çıkıp da 15 gündür ağacını çocuğu gibi koruyan, onun için bir geçim kaynağı olma dışında bir yaşam biçimi olan kadınlarla bir empati kurdunuz mu? Ne diyor bu kadınlar, ne söylemek istiyorlar, hiç dinlediniz mi? Ya, bir gün çıkın, dinleyin; Allah aşkına dinleyin!”
“REHABİLİTASYON HER ŞEY DEMEK DEĞİL”
Maden sahalarının rehabilitasyonuyla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Şevkin, doğada geri dönüşü mümkün olmayan zararların parayla giderilemeyeceğini belirtti.
“Ülkemiz ne yazık ki bu konuda sınıfta kalmıştır. Bugün İliç'te, Ermenek'te, Soma'da, Kazdağları'nda, Bergama'da bu örnekleri vermemiz mümkündür” dedi.
ZEYTİNİN TONU KÖMÜRDEN DEĞERLİ
Torba yasa teklifinin tarım alanlarını, ormanları ve zeytinlikleri madencilik faaliyetlerine açtığını kaydeden Şevkin, ekonomik açıdan da bu yaklaşımın yanlış olduğunu belirtti:
“En pahalı kömürün 2025 fiyatıyla ton fiyatı 9 bin 400 TL'ye geliyor. En ucuz zeytinin tonu 200 bin TL. Yine, en ucuz zeytinden elde edilen zeytinyağının tonu 284 bin lira. Hem istihdam sağlayacaksınız hem yeşili koruyacaksınız hem üretim yapacaksınız hem de ihracat potansiyelinizi artıracaksınız” dedi.
“SÜPER İZİN ÇED’İ BİTİRİYOR”
Söz konusu düzenlemeyle Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçlerinin fiilen ortadan kaldırıldığını savunan CHP’li vekil, şunları söyledi:
“Kurumlardan 3 ay içerisinde ÇED için bir yanıt gelmez ise olumlu kabul ediliyor. Bu suistimallere yol açmaz mı? Sanki karneniz çok iyiymiş gibi. İliç'te 9 insanımızı gömdük, Soma'da insanlarımızı gömdük, Bergama'da insanlarımızı gömdük. Bu kadar uzun süreçler diye bahsettiğiniz ÇED’de sınıfta kalmışken hangisinden bahsediyorsunuz?”
“BİR YERLERİ PEŞKEŞ Mİ ÇEKECEKSİNİZ?”
Maden Kanunu’na eklenen yeni tanımların belirsizliğine ve denetimsizliğe kapı araladığını vurgulayan Şevkin, şunları söyledi:
“Nedir bu stratejik ve kritik maden tanımı? Yeniden bir tanım getiriliyor. Komisyon’daki, Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ndeki (MAPEG) arkadaşlara soruyorum: Neye varmaya çalışıyorsunuz? Niye özel ayrıcalık alıyor MAPEG burada? Bir yerleri peşkeş çekmeye mi çalışıyorsunuz? Yani yeter artık, gerçekten yeter!”
“ESAS MİLLİYETÇİLİK DOĞAYI KORUMAKTIR”
Yasa teklifinin, acele kamulaştırma yoluyla mülkiyet hakkına müdahale anlamına geldiğini vurgulayan Şevkin, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
“Esas milliyetçilik nedir biliyor musunuz? İnsanını, canlısını, toprağını, suyunu, gelecek nesillerden ödünç aldığımız doğasını korumaktır. Lütfen, doğamıza, insanımıza, ağacımıza, meralarımıza, zeytinliklerimize ve ormanlarımıza sahip çıkalım; sadece kâr etmeyi düşünmeyelim.”





