319 metre uzunluğundaki köprü, Seyhan Nehri’nin iki yakasını birbirine bağlıyor. Taş bloklardan inşa edilen yapı, günümüzde yalnızca yayaların kullanımına açık. Sabahın erken saatlerinde koşuya çıkanlardan akşam gün batımında fotoğraf çeken turistlere kadar gün boyu hareketli.
Roma İmparatoru Hadrianus döneminde yapıldı
Tarihi kayıtlara göre Taş Köprü, M.S. 4. yüzyılda Roma İmparatoru Hadrianus döneminde inşa edildi. O dönemde Anadolu’nun güney kıyıları ile iç bölgeleri arasındaki ticaret yollarının en önemli geçiş noktasıydı.
İlk yapıldığında 21 kemerli olan köprü, zamanla yaşanan doğal afetler ve onarımlar sonucu 14 kemere düştü. Yapının ayakları hâlâ orijinal Roma taş işçiliğini taşıyor. Köprünün gövdesinde kullanılan kesme taşlar, bölgedeki ocaklardan çıkarıldı.
Günlük hayatın parçası
Taş Köprü, sadece tarihî bir eser değil, aynı zamanda şehir yaşamının bir parçası. Sabah saatlerinde spor yapanlar, öğrenciler, işine gidenler ve turistler köprüde buluşuyor. Çevredeki banklar, nehir kenarındaki yürüyüş yolları ve parklar da köprüye gelenler için dinlenme alanı sağlıyor.
Köprü, şehrin en önemli simgelerinden biri olduğu için düğün fotoğraflarının da popüler çekim noktası. Gün batımında kemerlerin altından süzülen ışık ve Seyhan Nehri’nin yansımaları, ortaya kartpostallık kareler çıkarıyor.
UNESCO listesinde
Taş Köprü, 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alındı. Adana Büyükşehir Belediyesi, yapının düzenli bakımını yaparak hem güvenliği hem de estetiği korumayı hedefliyor.
Restorasyon uzmanları, taş dokunun yıpranmasını önlemek için belirli aralıklarla temizlik ve güçlendirme çalışmaları yürütüyor. Bu sayede köprünün gelecek yüzyıllarda da Seyhan Nehri üzerinde varlığını sürdürmesi amaçlanıyor.
Turizm için büyük değer
Adana’ya gelen ziyaretçiler için Taş Köprü, şehrin ilk duraklarından biri. Köprüden bakıldığında hem Sabancı Merkez Camii hem de Toros Dağları’nın manzarası görülebiliyor. Seyhan Nehri kıyısında yapılan yürüyüşler, bisiklet turları ve tekne gezileri de köprü çevresinde yoğun ilgi görüyor.
Turizm yetkilileri, köprünün Adana’nın tanıtımında en güçlü görsellerden biri olduğunu ve her yıl binlerce turistin sadece bu yapıyı görmek için şehre geldiğini belirtiyor.




