Kurtulmuş, sivil toplum kuruluşlarının demokrasi açısından taşıdığı kritik role dikkat çekerek, “Hangi alanda sivil toplum gerçekleştiriyor olursanız olun, aslında yaptığınız iş Türkiye demokrasisini güçlenmesine katkı sunmaktır” dedi.
Bir dizi program kapsamında Adana’ya gelen Kurtulmuş, kentteki bir otelde düzenlenen buluşmada demokrasiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında demokrasinin sadece seçim süreçlerinden ibaret olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, “Demokrasi sadece dört yıldan dört yıla, beş yıldan beş yıla veya belli aralıklarla sandığa gidip oy vermekten ibaret değildir. Demokrasinin en önemlisi seçimden sonraki süreçte de… sivil toplum kuruluşlarının da demokrasinin önemli, en önemli bileşenlerinden birisi olduğunun altını çizmek isterim” ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, siyasi hayatı boyunca şehirlerdeki farklı kesimlerin görüşlerini dinlemeye önem verdiklerini belirterek, “Bu çerçevede yaptığınız iş hangi alanda sivil toplum gerçekleştiriyor olursanız olun aslında yaptığınız iş Türkiye demokrasisini güçlenmesine katkı sunmaktır” dedi.
“Türkiye, bölgeye ve dünyaya yön verecek siyaseti ortaya koymak zorundadır”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, konuşmasının devamında Türkiye’nin yeni bir döneme girdiğini belirterek, “Cumhuriyetimizin 102. yılını geride bıraktık… Şimdi cumhuriyetin ikinci asrı ya da sözü güçlü, gücü tesirli Türkiye'nin yüz yılı olarak ifade ettiğimiz yeni bir dönemin kapıları açılmıştır” ifadelerini kullandı.
Dünyadaki hızlı değişime işaret eden Kurtulmuş, ülkelerin kendilerini soyutlama imkanının kalmadığını vurguladı. “Dünyanın öteki ucunda gerçekleşen bir olayı 2-3 dakika içinde bizi de etkilendiğini düşünürseniz, hiçbir şekilde kulaklarımızı da kapılarınızı da dünyada gelişmelerde uzak tutmak mümkün değil” diyen Kurtulmuş, Türkiye’nin proaktif bir dış politika sürdürmesi gerektiğini belirtti.
Kurtulmuş, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Ekonomi değişiyor, güç dengeleri değişiyor, siyaset değişiyor. Teknoloji çok hızlı değişiyor… Bütün bunlarda Türkiye olarak bizim etken bir şekilde, ön açıcı bir şekilde önümüze konulan meseleleri çözmek ve güçlü büyük Türkiye olarak sağlam bir şekilde yürümek zorundayız.”





