Başkan Arslan, Ilgın’da yaşanan depremle birlikte Konya’nın deprem geçmişi ve mevcut riskleri hakkında şu değerlendirmeyi yaptı:
“Konya’da deprem tehlikesinin en düşük seviyede olduğu yönünde bir algı var. Oysa 2009 yılında 4.5 ve 4.7 büyüklüğünde iki büyük deprem Konya merkez Yazır fay zonunda yaşandı. Aynı yıl Ramazan ayında peş peşe yaşanan bu depremler halkta ciddi tedirginlik yarattı. Ardından Kızılören’de 4.5 büyüklüğünde, Selçuklu Sarıcalar bölgesinde ise 5’in üzerinde depremler meydana geldi. Kulu’da da önemli büyüklükte bir deprem oldu. 2009’dan 2025’e kadar geçen 16 yılda Konya genelinde beklenenin üzerinde çok sayıda 4’ün üzeri deprem yaşandı.”
Arslan, Konya’da 1946-1999 yılları arasında deprem görülmediğini, ancak 2009 sonrası dönemde artış yaşandığını vurguladı:
“1900’lü yıllarda 4.9 ile 5.7 büyüklüğünde 5 deprem kaydı var. 1946’dan 1999-2000 yılına kadar hiç deprem yaşanmadı. Son 16 yılda ise 3-4 büyük deprem gerçekleşti. Bu durum bölgede aktif fayların tekrar hareket ettiğini gösteriyor. Büyük Muslu Fayı, MTA haritasında yer almayan ancak bilimsel olarak tanımlanmış bir faydır. Ilgın’daki 4.3 büyüklüğündeki deprem burada gerçekleşti.”
MTA’nın diri fay haritasının güncellenmesi gerektiğine dikkat çeken Arslan, “Ilgın’da sabah 6.40’ta yaşanan deprem MTA haritasında yer almıyor. Daha önce Kulu’daki 5 büyüklüğündeki deprem de haritada görünmüyordu. Bu eksiklikler, planlama ve risk değerlendirmelerinde sorun yaratabilir. Bu nedenle MTA haritalarının güncellenmesi, bilimsel veriler ışığında yeniden incelenmesi şarttır” dedi.
Arslan, bugün Ilgın’da yaşanan deprem ile Rusya’nın Kamçatka bölgesinde birkaç saat önce meydana gelen 8.8 büyüklüğündeki deprem arasında herhangi bir bağlantı olmadığını belirterek, “Kamçatka, Pasifik Ateş Çemberi üzerinde yer alan ve büyük depremlerin sıkça görüldüğü bir bölge. Bu bölgedeki depremler olağandır. Ancak Ilgın’daki 4.3 büyüklüğündeki depremle herhangi bir ilişkisi bulunmamaktadır” diye konuştu.




