Kararın ardından Karalar’ın avukatları yazılı bir açıklama yaparak süreci eleştirdi. Açıklamada, İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği tutuklama kararına karşı sundukları itiraz dilekçesine, önemli hukukî ve teknik raporların eklendiği ancak mahkeme tarafından bunların dikkate alınmadığı vurgulandı.
Avukatlar, “İtirazımıza ek olarak sunduğumuz; Prof. Dr. Adem Sözüer’in suçun oluşmadığına ve tutuklama koşullarının bulunmadığına ilişkin hukukî mütalaası, adli bilişim mühendisi Tuncay Beşikçi’nin HTS kayıtlarının delil niteliği taşımadığına dair teknik raporu, Yeminli Mali Müşavirler Güney Yılmaz ve Alaattin Solmaz’ın ise Seyhan Belediyesi kayıtlarının iddiaları desteklemediğini ortaya koyan mali mütalaası değerlendirmeye alınmamıştır. Buna rağmen itirazımızın sadece birkaç saat içinde reddedilmesi, etkin bir inceleme yapılmadığını ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.
Açıklamada ayrıca, Karalar hakkındaki suçlamaların yalnızca tutuklu bir kişinin etkin pişmanlık kapsamında verdiği soyut beyanlara dayandığı belirtilerek, “Savcılığın bile şüpheyle yaklaştığı bu beyanlarla müvekkilimizin özgürlüğünden mahrum bırakılması hukuka aykırıdır. Bu süreç hem adil yargılanma hem de kişi özgürlüğü hakkının ihlalidir” denildi.
Kararın ardından Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılacağı ve hukuki sürecin tüm yollarının kullanılacağı bildirildi.




