Hutbenin en dikkat çeken bölümlerinden biri, kurban ibadetinin kalbi bir teslimiyetin ve derin bir şükrün nişanesi olduğuna dair ifadelerdi. “Kurban; malımızı, canımızı ve sahip olduğumuz her şeyi Yüce Rabbimizin yolunda seve seve feda edebileceğimizin sembolüdür” denilerek, ibadetin ruhuna işaret edildi.
Ayrıca kurban kesmenin şekli, zamanı ve paylaşım usullerine dair hatırlatmalar da yapıldı. Bayram namazı öncesinde kesilen kurbanların geçerli olmayacağı, her bir büyükbaş kurbana yedi kişiden fazla kişinin ortak olamayacağı ve vekâletle kesimlerde şeffaflık ilkesine önem verilmesi gerektiği belirtildi.
Hutbede, Diyanet Vakfı aracılığıyla yapılan kurban organizasyonlarına da değinilerek, yurt içi ve yurt dışında ihtiyaç sahiplerine ulaştırılan kurban etlerinin mazlum coğrafyalarda büyük bir sevinç kaynağı olduğu ifade edildi. Bu yıl da özellikle Gazze başta olmak üzere birçok bölgeye yardım eli uzatılacağı bildirildi.
Hutbe, Hac Suresi'nin 34. ayetiyle son buldu:
“Biz her ümmete kurban kesmeyi meşru kıldık ki, kendilerine rızık olarak verdiğimiz kurbanlık hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar. İlahınız tek bir ilahtır. O’na teslim olun.”





