Adana Tabip Odası toplantı salonunda gerçekleştirilen etkinliğe Adana –Osmaniye Tabip Odası Genel Sekreteri Üroloji Uzmanı Op. Dr. Nuh Demirpas konuşmacı olarak katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan GEV Kadın Kolları Başkanı Selda Toprak,” Kadın ve Sağlık toplantılarımızda yeni bir konu ile tekrar bir arada olmaktan çok mutluyum. Hepimizin bildiği gibi kadınların anatomik yapılarından dolayı, hastalıklara karşı, erkeklere göre daha hassas bir yapıları vardır. Toplumun değer yargıları, yetişme şartlarımız da ilave edilirse bazı hastalıkların dile getirilmesi dolayısıyla hekimle paylaşımı bile bizler için çok zor olmaktadır. Bunlardan en önemlilerinden biri olan idrar kaçırma, toplumdaki orta yaş üzeri (menopoz sonrası) kadınlarda %50 oranında görülmesine rağmen hala “ayıp” kavramı sınırlarında, içimizde sakladığımız” özelimizdir”. Belki son derece basit tedavilerle veya ilaçlarla çözülebilecek bu rahatsızlığı dile getirmediğimiz için cerrahi operasyonlarla karşı karşıya kalınmaktadır. Bu toplantıda hanımların idrar kaçırma ile ilgili bir sıkıntı hissettiklerinde mutlaka bir uzman doktora başvurması gerektiğini vurgulamak istedik. Bu, önemsenmesi ve ertelenmemesi gereken bir hastalıktır. Erken müdahalenin tedavinin yarısı olduğu gerçeğini göz ardı etmeden bu konuda ki sıkıntılarınızı dile getirmekten çekinmemeliyiz. Kendi vücudumuza gösterdiğimiz önem, bizi uzun yıllar sağlıklı yaşamaya götürecektir. Lütfen kendimizi ihmal etmeyelim” diye konuştu.
İDRAR KAÇIRMA, KADINLARDA ERKEKLERE GÖRE İKİ KAT FAZLADIR
İdrarı tutamama ve idrar kaçırma problemleri son yıllarda özellikle kadınlarda sosyal hayatı oldukça etkileyen önemli sorunlardan birisi olduğuna dikkat çeken Adana - Osmaniye Tabip Odası Genel Sekreteri Üroloji Uzmanı Op. Dr. Nuh Demirpas,” Toplumda pek çok kişide istemsiz bir şekilde aksırma, öksürme, ıkınma gibi durumlarda karın içi basıncının artışına bağlı olarak mesaneden idrar kaçağı şeklinde idrar kaçırma şikayeti mevcuttur. Yine pek çok kişide ise idrar geldikten sonra “tuvalete yetiştirememe” şeklinde idrar tutamama yani “inkontinans” şikayeti bulunmaktadır. Aslında üriner inkontinans kendi başına bir hastalık değil bir hastalığın belirtisidir (semptom). İdrar kaçırma sorunu bir kişinin tüm gündelik hayatını etkileyen, sosyal aktivasyonlarını kısıtlayabilen bir durumdur. İdrar kaçırma problemleri kadınlarda erkeklere göre iki kez daha sık görülür. Kadınlardaki sıklığı değişik yayınlara göre %14 - 49 arasında değişmektedir. Görülme sıklığı yaşla birlikte artsa da yaşlanmanın getirdiği doğal bir bulgu olarak kabul edilmemelidir. İdrar kaçırma; çoğu kez tedavi edilebilir olmasına rağmen bazen tanı almada çeşitli zorluklarla karşımıza çıkmaktadır. Hastaların idrar kaçırma yakınmalarını hekimlerine söylemekten çekinmesi, hekimlerin de tıbbi öykü (anemnez) ve muayenede idrar kaçırmayı sorgulamaması nedeni ile yeterince tanı almamaktadır. İdrar kaçırmada cerrahi tedavinin seçimi; İdrar kaçırmanın tipine, Beraberinde eşlik eden sarkma durumu ve derecesi, İdrar ağzının skar varlığına, Hastanın yaş, kilo ve menapoz durumuna ve cerrahın kişisel seçimine bağlıdır. Tedavide cerrahi ve cerrahi dışı tedavi yöntemleri bulunmakta” olduğunu belirten Demirpas, Mesanenin Anatomi ve Fizyolojisi, Mesanenin İşlevleri ve İşeme Fonksiyonu, Üriner İnkontinansın Tipleri konularına da açıklık getirdi.