Fenerbahçe-Sivasspor karşılaşmasına Sivassporlu oyuncuların “Doğal Olan Normal Doğumdur” yazılı pankartla çıkması tartışma konusu oldu. Türk Tabipler Birliği’nden sanat dünyasına pek çok isim ve kuruluş bu tartışmada “cinsiyet eşitsizliği” yapıldığını veya “kadının seçme özgürlüğünün elinden alındığını” öne sürdü.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan emekli genel cerrah Dr. Uğur Yılmaz konuya bambaşka bir noktadan yaklaştı.
“ÖNCELERİ SEZARYEN TAVSİYE EDİLMİYORDU”
Türkiye’nin sezaryen sıralamasında dünyada birinci olduğunu söyleyen Yılmaz, “1970 öncesi dönemde kadınlar evlerde doğum yapıyordu. Daha sonra mahalle, köy ebeleri gebe takipleri yapmaya başladılar. Bu dönemde kolay kolay sezaryen önerisi verilmiyordu. Verilmesi de iyi karşılanmıyordu. Nedeni de sezaryen endüstrileşmemişti. Hocalar para aldıkları ücretli hastaları da dahil sezaryene yönelmiyorlardı. Hatta eskiden köylerde hamile kadınlar tarlada çalışıyor. Doğum yapıyor. Çocuğu oraya sarıp koyuyor ve tarlasındaki çalışmasına devam ediyor. Sonra eve gidiyor.” dedi.
“SEZARYEN DOĞUMDA ÇOCUĞUN DNA’SI BİLE DEĞİŞEBİLİR”
Normal doğumun riskli olup olmadığıyla ilgili düşüncelerini aktaran Yılmaz şunları söyledi:
“Doğum bütün canlılarda bir hastalık değildir. Spontane olarak vücuttaki hormonlar tarafından ayarlanır. Zamanını süresini yine vücut belirler. Ve vücut doğum sürecini sonuna kadar kontrol eder. Çocuğun asıl olan normal yani vajinal yolla doğmasıdır. Çünkü vajinal yolla doğmayan çocuklarda yani sezaryenle doğan çocuklarda vücut DNA’sı bile değişebiliyor. Ve bağırsak florası tam oluşmuyor.”
“GÜNÜMÜZDE KADIN DOĞUM UZMANLARININ ÇOĞU DOĞUM YAPTIRMAMIŞTIR”
Günümüzde neden normal doğumun savunulmadığıyla ilgili Dr. Yılmaz şu ifadeleri kullandı:
“Bugün herkes normal doğumu tehlikeli bir işlem olarak görüyor. Ve bundan korkuyor. Eskiden sezaryen gerektiren hamilelik çok nadir. Ayrıca iyi bir kadın doğumcu karın içerisinde bebeğin pozisyonunu değiştirebilir, baş geliş olmuyorsa bunu değiştirebilir. Bunlar zor bir şey değil. Günümüzde kadın doğum uzmanlarının çoğu doğum yaptırmamıştır ve doğum nasıl yaptırılır bilmiyor. Köy ebesi kadar doğum bilmiyorlar.”
“İNSAN YAPISI 1970’DEN 2025’E EVRİM GEÇİRMEDİ”
Modern çağda kadınlar eskisi kadar çok hareket etmiyor. Kadının fiziki durumu değişmiş olabilir mi? Dr. Uğur Yılmaz bu soruya şöyle cevap verdi:
“İnsan 1970’ten 2025’e kadar bir evrim geçirmedi. İnsanın anatomik yapısı aynı. Kadınların anatomik yapısı aynı. Hamilelik şekilleri aynı. Günümüzde de kadın eğer isterse evinde normal doğum yapma şansına sahiptir. En sağlıklı şekli bu. Hiçbir riski yok. Doğumu herkes ölümcül bir şey zannediyor. İsterseniz dağ başında, isterseniz teknede, isterseniz uçakta hiçbir riski yok.”
“SEZARYEN EKONOMİK NEDENLERDEN ORTAYA ÇIKTI”
Riskli olanın sezaryen olduğunu ifade eden Yılmaz şöyle devam etti:
“Tehlikeli olan sezaryendir. Çünkü sezaryenin ortaya çıkışı tıbbi bir neden değil. Ekonomik nedenlerle ortaya çıkmıştır. Neden doktor sezaryen yapmak istiyor veya normal doğumu kötülüyor? ‘Sen eğitilmiş bir insansın. Cahil bir insan değilsin, neden köylü gibi normal doğum yapmak istiyorsun?’ diyor. Zaten bu köylü gibi lafını duyduktan sonra üniversite mezunu ya da entelektüel bir kişiyi normal doğum yaptırmak kolay değil.”
“ERKEKLER DAHA ÇOK SEZARYEN TARAFTARI”
Futbol sahasından sosyal medyaya uzanan ve eleştirilerin hedefinde Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun olduğu tartışmaya da değinen Yılmaz, “Hiçbir sağlık bakanı sezaryeni savunamaz. Çünkü sezaryen tıbbi bir müdahaledir. Ve ancak hastalık ve tıbbi gereklilik olduğunda yapılması lazım. Gebelikte doğum esnasında bir sorun olacak. Erkekler daha çok sezaryen taraftarı.” şeklinde konuştu.