Dernek, ülkemizde yüksek enflasyon, düşük ücretler ve artan hayat pahalılığı ile gelir adaletsizliğinin haneleri derin yoksulluğa sürüklediğini vurguladı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “İstatistiklerle Aile” raporuna göre, Türkiye’deki hanelerin yüzde 21,2’si yoksul durumda. Geniş ailelerde bu oran yüzde 26,9’a yükseliyor. Her üç hane halkından biri sağlıksız ve kötü barınma koşullarında yaşıyor; yüzde 31,3’ü sızdıran çatı, nemli duvar ve çürümüş pencere çerçeveleri gibi sorunlarla mücadele ediyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2025 yılı verilerine göre, 14 milyon 148 bin 740 kişi sosyal yardımlar sayesinde yaşamını sürdürebiliyor. “Sosyal ve Ekonomik Destek” kapsamında yardım alan çocuk sayısı ise 2014’te 60 bin 29 iken, 2024’te 170 bin 317’ye yükseldi.
TÜİK’in “Çocuk Sağlığı ve Yoksunluğu 2024” verileri, 10 çocuktan 4’ünün yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olduğunu ortaya koyuyor. Yaklaşık her 10 aileden 1’i çocuklarına yeni giysiler alamazken, her 10 aileden 1’i çocuklarının gün içinde taze meyve ve sebze tüketmesini sağlayamıyor. OECD’nin “Hayat Nasıl? 2024” raporuna göre, 15 yaşındaki öğrencilerin yüzde 20’si yeterli parası olmadığı için haftada en az bir gün hiç yemek yiyemiyor; her 5 çocuktan 1’i ise okula aç gidiyor.
Dernek, çocuklara ve geleceğe sahip çıkmak için kamu otoritesinin merkezi ve planlı politikalar geliştirmesi gerektiğini vurguladı ve şu taleplerde bulundu:
-
Çocuk yoksulluğu ve çocuk işçiliğini ortadan kaldıracak, koruyucu ve sosyal adaleti güçlendiren politikalar yürürlüğe konulmalı.
-
Okullarda en az bir öğün sağlıklı ve ücretsiz yemek sağlanmalı.
-
Tüm gelişme çağındaki çocuklara ücretsiz süt desteği verilmeli.
-
Çocukların sağlık hizmetlerine eşit ve ücretsiz erişimi sağlanmalı.
-
Çocukların okula devamı desteklenmeli.
Türkiye, 1995 yılında Çocuk Hakları Sözleşmesini imzalamış olup, sözleşme 54 maddeden oluşmaktadır. En temel haklar arasında yaşama ve gelişme hakkı, sağlık hizmetlerinden faydalanma, eğitim hakkı, istismar ve ihmalden korunma, ekonomik sömürüden korunma, dinlenme ve kültürel faaliyetlere katılma gibi haklar bulunuyor.
Dernek, sözleşmenin altında yatan dört ilkeyi de hatırlattı:
-
Ayrımcılık Yapmama: Tüm çocuklar eşit eğitim ve gelişim hakkına sahip.
-
Çocuğun Yüksek Yararı: Tüm eylem ve kararlarda çocuğun yararı öncelikli olmalı.
-
Yaşama ve Gelişme Hakkı: Çocukların temel hizmetlere erişimi ve gelişim fırsatları eşit olmalı.
-
Katılım Hakkı: Çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşleri dikkate alınmalı.
Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği, çocuk haklarının korunması ve çocuk yoksulluğunun azaltılması için tüm paydaşları harekete geçmeye çağırdı.




