Sümer, halkın yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çekerek hükümetin lüks harcamalarını eleştirdi.

“Sarayın tek derdi lüküs hayat!”

Orhan Sümer, Türkiye genelinde derinleşen ekonomik krizin artık inkâr edilemez bir boyuta ulaştığını belirterek, “Her geçen gün halkın cebindeki para eriyor, sofralar küçülüyor, umutlar tükeniyor. Bugün geldiğimiz noktada vatandaş, yalnızca yoksullukla değil, insanca yaşama hakkının elinden alınmasıyla mücadele ediyor.” dedi.

“Alyansını bozduran millet, saltanat süren iktidar”

Sümer, geçim sıkıntısının geldiği noktayı şu sözlerle ifade etti:
“Bir zamanlar mutluluğun sembolü olan alyanslar, bugün geçim derdinin acı sembolüne dönüşmüş durumda. Çiftler, mutfak masraflarını karşılayabilmek için kuyumculara koşuyor. Evini geçindirmeye çalışan vatandaş, ‘bugünü atlatayım da yarın bakarız’ düşüncesiyle yaşam mücadelesi veriyor. Bu tablo, Türkiye’deki adil olmayan gelir dağılımının ve halktan kopuk yönetim anlayışının en somut göstergesidir.”

“İkinci el giysi kuyrukları, iktidarın ekonomik karnesidir”

Sümer, artan yoksulluğun toplumun her kesiminde hissedildiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Bugün ikinci el kıyafet satan dükkânlar ve internet siteleri dolup taşıyor. Vatandaş artık yeni mont, ayakkabı, çanta alamıyor; sırtına giydiği eli yüzü birazcık düzgün montunu satarak çocuğuna harçlık vermeye çalışıyor. Bu tabloyu görmezden gelen AKP iktidarı hâlâ pembe tablolar çiziyor, ‘ekonomi büyüyor’ masalını tekrarlıyor. Oysa büyüyen tek şey, yoksulluk kuyruğu ve vatandaşın borcudur.”

“Trafik Güvenliği Değil, Gelir Tuzağı!” Orhan Sümer’den Çarpıcı Trafik Cezası Uyarısı
“Trafik Güvenliği Değil, Gelir Tuzağı!” Orhan Sümer’den Çarpıcı Trafik Cezası Uyarısı
İçeriği Görüntüle

“Vatandaş sıcak taze ekmek almanın derdinde”

Sümer, ekonomik adaletsizliğe ilişkin eleştirilerini şu ifadelerle sürdürdü:
“İktidarın lüks araç konvoyları, görkemli sarayları, milyonluk harcamaları konuşulurken; ülkenin dört bir yanında milyonlarca insan bir somun ekmeği bile almakta zorlanıyor. ‘Ekonomimiz şahlanıyor’ diyenler, halkın boş tenceresini görmezden geliyor.
Bu millet kuru ekmeğe değil, taze sıcak ekmek alabilmenin onuruna bile hasret bırakılmış durumda. Bugün halkın yaşadığı bu sefaletin sorumlusu bellidir: Üretimi bitiren, israfı meşrulaştıran, halkın alın terini görmezden gelen bu iktidar anlayışıdır. Biz, halkın sesi olarak söylüyoruz: Saray saltanatına değil, emeğin alın terine dayalı bir düzen kurulmadıkça bu ülke nefes alamayacak. Adalet, eşitlik ve refah bu topraklara yeniden gelecek. Ve o gün geldiğinde, halkın iradesi yeniden kazanacak!” dedi.

Kaynak: BÜLTEN