“Vatandaşın cebine dokunan bir bütçe değil”
Hazine’nin bütçe öngörülerinin ve vergi politikalarının milyonlarca ailenin yaşamını doğrudan etkilediğini belirten Orhan Sümer, “Fiyatlar millet için hayatı çekilmez hale geldi. Hazine’nin öngörüleri kâğıt üzerinde tutuyor olabilir ama mutfakta yangın var.” ifadelerini kullandı.
Yıllık enflasyonun TÜİK verilerine göre bile yüzde 30’ların üzerinde seyrettiğini hatırlatan Sümer, “Merkez Bankası faizi ayarlıyor ama yapısal dönüşüm yok. Kısmi faiz düzeltmeleriyle ekonomi toparlanmaz. Faiz, vergi ve bütçe yönetimi arasındaki uyumsuzluk piyasada büyük belirsizlik yaratıyor.” diyerek eleştirilerini sürdürdü.
“Tasarruf söylemi sarayın lüks harcamalarıyla çelişiyor”
Orhan Sümer, hükümetin tasarruf çağrılarının inandırıcı olmadığını savunarak, “Tüm Bakanların koruma orduları, makam araçları, özel kalem bütçeleri ortadayken ‘tasarruf’ söylemi inandırıcı değildir. İktidara gelince lüküs hayat, vatandaşa gelince bayat ekmeğe sabır… Bu kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.
Sümer ayrıca, kamu kurumlarının araç kiralama, temsil-ağırlama, danışmanlık ve bina giderlerindeki artışa dikkat çekerek, “Bu harcamaların toplam tutarını açıklayın.” çağrısında bulundu.
“1 liranın üretim maliyeti 4,5 lira: İşte bütçenin özeti”
CHP’li Sümer, bütçedeki dengesizlikleri vurgulamak için sembolik hale gelen madeni para örneğini yeniden gündeme taşıdı:
“2023’te 2 kilo madeni para hurdacıda 242 liraydı, bugün 380 lira ediyor. 1 liranın üretim maliyeti 4,5 liraya çıktı. Vergi yükü büyürken sosyal denge yok sayılıyor. Kaynaklar üretime değil, gösterişe gidiyor. Ekonomiyi hurdaya çıkaran bu yönetim anlayışı değişmeden, hiçbir bütçe vatandaşa nefes olamaz. Ekonomiyi de, adaleti de, gelir dağılımını da hurdaya çıkardınız.” dedi.




