‘’TESADÜF DEĞİL İHMAL’’
Adana’nın tarımda, sanayide ve ihracatta Türkiye’nin lokomotif kentlerinden biri olduğunu hatırlatan Sümer, “Bu kent üretir, çalışır, büyür. Ama yıllardır yanlış ekonomi politikaları, yatırım yapılmaması ve sürekli ötelenen altyapı projeleri Adana’yı kilitlemiştir. Adana’nın bu noktaya gelmesi tesadüf değil, siyasi ihmallerin sonucudur.Adana’nın gücü potansiyeli var” dedi.
‘’ADANA İÇİN UMUT VAR’’
CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, çözümün açık olduğunu ifade ederek “Üretimden kopan ekonomi anlayışı terk edilmeden, çiftçinin maliyeti düşürülmeden, sanayi ve lojistik yatırımları tamamlanmadan Adana nefes alamaz. Ama doğru planlama ve güçlü bir siyasi irade ile Adana düştüğü yerden yeniden ayağa kalkar. Adana için umut var” ifadelerine yer verdi.
‘’BU BÜTÇEDE HALK YOK’’
Bütçe görüşmeleriyle ilgilideğerlendirmelerde de bulunan CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, hazırlanan bütçenin toplumun geniş kesimlerini kapsamadığını söyledi. Sümer, “Bu bütçede emek yok, çiftçi yok, işçi yok, emekli yok, genç yok, kadın yok, halk yok” dedi.
Bütçede saray harcamaları, lüks giderler ve yandaş müteahhitlere aktarılan kaynakların öne çıktığını savunan Sümer, muhalefetin bütçeyi “rant bütçesi” olarak nitelendirmesinin tesadüf olmadığını ifade etti. Sümer, söz konusu bütçenin ekonomik krizin yükünü halkın sırtına yüklediğini, kamu kaynaklarının ise belirli çevrelere aktarıldığını ifade etti.
‘’KADIN CİNAYETLERİ SİYASİ TERCİHİN SONUCU’’
Çukurova Metropol yazarı gazeteci Murat Yıldız’a konuşan Sümer, 2020–2025 yılları arasında kadınlara yönelik şiddet ve cinayetlerin arttığını belirterek iktidarın politikalarını eleştirdi. Sümer, son beş yılda en az 1.923 kadının öldürüldüğünü, 4.436 kadının ise yaralandığını söyledi.
Söz konusu rakamların “buzdağının yalnızca görünen kısmı” olduğunu vurgulayan Sümer, artışın nedenlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kadınlara yönelik şiddetin artmasında İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin etkili olduğunu savunan Sümer, bu kararın şiddet faillerini cesaretlendirdiğini ifade etti.
Sümer, kadınların yaşam hakkı yerine “aileyi koruma” söylemi üzerinden bir anlayış dayatıldığını öne sürerek, faillerin yeterince cezalandırılmadığını, cezaların caydırıcı olmadığını dile getirdi.
“Bu ülkede kadın cinayetleri kader değildir,” diyen Sümer, yaşananların siyasi tercihlerle doğrudan bağlantılı olduğunu savundu.
KARALARIN DURUŞMASI VE 27 OCAK MESAJI
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın 27 Ocak’ta gerçekleştirilecek olan ilk duruşmasıyla ilgili değerlendirmelerde buluanan CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, “Eğer bu ülkede gerçekten hukuk, adalet ve vicdan varsa, Zeydan Karalar’ın bu yargılamadan anında beraat etmesi gerekir. Çünkü ortada bir hukuk sürecinden çok, siyasi bir operasyonun izleri vardır” diye konuştu.
Adana’da hayata geçirilen hizmetlerin kamuoyunun takdirini kazandığını ifade eden Sümer, halkın desteğini alan bir belediye başkanının hedef haline getirildiğini söyledi. Karalar’ın adresinin ve görev yerinin belli olduğunu vurgulayan Sümer, tutuklu yargılamayı gerektirecek herhangi bir durumun bulunmadığını belirtti.
CHP’li Sümer açıklamasında, “Bizim beklentimiz bellidir. Bağımsız yargı, siyasi talimatlarla değil, dosyaya bakarak karar versin. Türkiye’ye de Adana’ya da yakışan budur” ifadelerini kullandı.
Sümer, Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim oranının yüzde 3’ten yüzde 6’ya çıkarılmasına da sert tepki gösterdi.
Sümer, düzenlemenin dar gelirli yurttaşlar üzerinde ağır bir yük oluşturduğunu belirterek, “Bugün milyonlarca yurttaş geçim sıkıntısı içinde. İşsiz, güvencesiz ve borçla ayakta durmaya çalışan insanların ödediği 780 TL’lik primin 1.560 TL’ye çıkarılması, dar gelirli kesimden zorla para toplamaktır. Bu aslında vatandaşa getirilen yeni bir vergi yüküdür. İktidar ekonomiyi yönetememenin faturasını yine en yoksul ve en kırılgan kesimlere kesmektedir. Bu yaklaşım ne adildir ne de sosyal devlet anlayışıyla bağdaşır” ifadelerini kullandı.
DERİNLEŞEN EĞİTİM EŞİTSİZLİĞİ
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in kendi çocuğunun özel okul tercihini “özgürlük” olarak savunmasına da tepki gösterdi. Sümer, Bakan Tekin’in açıklamalarının Türkiye’de giderek derinleşen eğitim eşitsizliğini örtme çabası olduğunu söyledi.
Sümer, bir Milli Eğitim Bakanı’nın görevinin kendi çocuğunun özel okul tercihinden söz etmek olmadığını vurgulayarak, “Bir Bakan’ın asli görevi, milyonlarca çocuğun nitelikli, eşit ve ücretsiz eğitime erişimini sağlamaktır” dedi.
Devlet okullarındaki mevcut koşullara dikkat çeken Sümer, birçok öğrencinin temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını belirterek, “Bugün devlet okullarında çocuklar beslenme çantasını dolduramazken, bir öğün ücretsiz yemek talebine ‘kaynak yok’ deniliyor. Buna karşın özel okul tercihi ‘özgürlük’ olarak sunuluyor. Bu büyük bir çelişkidir” diye konuştu.
AKP iktidarının eğitim politikalarını da eleştiren Sümer, devlet okullarının bilinçli olarak zayıflatıldığını savundu. Sümer açıklamasında, “Gerçek şu ki AKP iktidarı, devlet okullarını güçlendirmek yerine çocuklarımızı özel okul sistemine mecbur bırakacak bir çöküşün içine sürüklemiştir” değerlendirmesinde bulundu.
Sümer, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması için kamusal eğitimin güçlendirilmesi gerektiğini belirterek, devletin tüm çocuklara eşit ve nitelikli eğitim sunmasının anayasal bir sorumluluk olduğunu sözlerine ekledi.





