Koruyucu aile olma sürecinde yaşadıklarını paylaşan Özlem Karagül, Asel bebekle tanışma hikayesini anlatırken gözleri doldu. Karagül, deprem döneminde yaptıkları ilk başvurunun sonuçsuz kaldığını belirterek, "Deprem döneminin bir sene sonrasında yeniden başvuru yaptık, çok şükür nasip oldu. 2 ay bekledik beklemedik, hemen nasip oldu. Bize geldiğinde 2 aylıktı, bu temmuzda yaşını dolduruyor. Elhamdülillah" dedi. Karagül, Asel’i ilk gördüklerinde “Bizi bekliyor” dediklerini ve o an aşık olduklarını ifade etti.

Aynı etkinlikte konuşan Gülşen Çelikdüğen ise, 6 Şubat depremlerinin ardından ailesini kaybeden çocuklara umut olabilmek için koruyucu aile olmaya karar verdiklerini söyledi. Çelikdüğen, “Geçen yıl başvurumuz alındı, işlerimiz başladı. Çok beklemeden oğluşumuz geldi. Hayatımız, neşemiz oldu” sözleriyle yaşadığı mutluluğu anlattı. Bu duygunun tarif edilemez olduğunu vurgulayan Çelikdüğen, ikinci bir çocuğa daha yuva açmak istediklerini dile getirdi.

Evliliğinin 18’inci yılında Kiraz bebeği kucağına alan Nurşen Aytekin ise, yıllar süren tedavi sürecinin ardından evlat sahibi olmanın mutluluğunu yaşadığını belirtti. Aytekin, “Tedavilerle olmadı. İlk önce evlat edinmeye başvurmuştuk, süre uzadığı için koruyucu aileye yöneldik. Sürecimiz devam ederken bir gün telefon geldi. Hevesle açtık, ardından kızımızı gördük. Buradakilerin dediği gibi, ilk görüşte aşkı ben bunda tattım” dedi.

Etkinlikte koruyucu annelerin, evlat edindikleri bebeklerle olan fiziksel benzerlikleri de dikkatlerden kaçmadı. Anneler, zaman geçtikçe çocuklarıyla hem ruhsal hem fiziksel olarak benzeştiklerini, çevrelerinden de bu yönde çok sayıda yorum aldıklarını söyledi.

Tarihin İzleri Burada: 15 Temmuz Demokrasi Gecesi Fotoğraflarla Anıldı
Tarihin İzleri Burada: 15 Temmuz Demokrasi Gecesi Fotoğraflarla Anıldı
İçeriği Görüntüle

Koruyucu aileler, yaşadıkları duygunun tarif edilemeyecek kadar özel olduğunu vurgulayarak, bu eşsiz deneyimi herkesin yaşaması gerektiğini belirtti. “Biz çocuklarımızla yeniden doğduk” diyen aileler, koruyucu aile olmanın yalnızca bir sorumluluk değil, aynı zamanda tarifsiz bir sevgi biçimi olduğunu ifade etti.

Kaynak: İHA