Toplam 200 dekarlık alanda kullandığı 40 torba mısır tohumunun her birinin 5 bin TL olduğunu ve toplam 200 bin TL’lik tohum maliyeti olduğunu ifade eden Kılıç, buna ek olarak yaklaşık 200 bin TL gübreleme gideri yaptığını aktardı. Yaptığı toplam 400 bin TL’lik yatırımın karşılığını alamadığını belirten çiftçi, bu sorunun yalnızca kendisini değil birçok üreticiyi etkileyebileceğini söyledi.
Firma yetkililerinin görüşü ise farklı oldu. Tohum firmasının teknik uzmanı, tohumda herhangi bir sorun olmadığını, problemin daha önce arazide kullanılan buğday ilaçlarından kaynaklanan herbisit kalıntıları nedeniyle çimlenmenin engellenmiş olabileceğini iddia etti.
Kılıç ise bu açıklamayı kabul etmedi. Aynı arazide ve aynı şartlarda ekim yapılmasına rağmen sadece bir tohumun gelişmediğini, bunun mantıklı bir açıklaması olması gerektiğini belirterek, “Aynı su, aynı arazi, aynı uygulama… Neden biri için geçerli, diğeri için değil? Firma zararımı karşılamak zorunda” dedi. Ayrıca psikolojisinin bozulduğunu, aile hayatının etkilendiğini ve 6 aylık emeğinin boşa gittiğini dile getirdi.
Bağımsız Ziraat Mühendisi Mehmet Bilgin ise bölgede inceleme yaptıklarını belirterek, “Ziya Kılıç işin ehli bir çiftçi. Sorunla ilgili incelemeler yapıldı, ancak kesin sonuç için mahkemenin keşif talebinde bulunması ve Ziraat Odası uzmanlarının da değerlendirmesi gerekiyor. Numune ve yaprak analizleriyle sorunun kaynağı tespit edilecek. Çiftçimizin mağduriyetinden dolayı üzgünüz” diye konuştu.
Çiftçi Ziya Kılıç, yaşadığı mağduriyetle ilgili şikayetçi olup, konunun hukuki boyutunu takip edeceğini bildirdi.
