HAYALLERİNİN PEŞİNDEN KOŞTULAR

Yaşıtları sokakta özgürce koşup, çocukluğunu doyasıya yaşarken, onlar karanlık bir dünyada; evde dört duvar arasına kalmak yerine azmedip engelleri tek tek aştılar. “Yapamazsın”, “Başaramazsın” diyenlere inat, sıkı sıkıya hayata sarılıp, hayallerinin peşinden koştular. Kimi Mersin’den, kimisi Osmaniye’den, kimisi de Hatay’dan yola çıkıp, kilometrelerce yol kat edip, Adana’da ailelerinden ve tüm sevdiklerinden uzakta yatılı bir okulda eğitim aldılar.

Sıcakta Serinleten Gizli Hazine: Adanalılar Buna Akın Ediyor
Sıcakta Serinleten Gizli Hazine: Adanalılar Buna Akın Ediyor
İçeriği Görüntüle

TÜRKİYE’DE VE DÜNYADA BİR İLK

Oğuz Kaan Köksal Görme Engelliler Okulu’nda eğitim-öğretim gören gençler, sadece 3 aylık yazarlık eğitimiyle; Türkiye’de ve dünyada bir ilke imza atıp, hayal ve umutlarını; geleceğe dair hedeflerini ‘Braille Alfabesi’ ile kabartma yazı tabletine aktarıp, ‘Benim Okulum; Benim Hikayem’ adını verdikleri bir kitap yayımlayıp; ‘yazar’ oldu. 9 yıllık eğitimlerini başarıyla tamamlayan 14 genç cübbe ve keplerini giyip, mezuniyet sevinci yaşarken, AKŞAM da onların bu mutluluğuna ortak oldu.

YENİ BİR HAYATA BAŞLIYORUZ

“Görmemek, bende başarı isteğini daha çok arttırdı” ifadesini kullanan, 13 yaşındaki Meryem Yalaz, “Bizim okumaktan başka şansımız yok. Eğer okumazsak; kendi ayaklarımızın üzerinde duramayız. Ben, büyüyünce avukat olmak istiyorum. Avukat, olup benimle aynı durumda olanlara örnek olmak istiyorum. Hikaye yazdığım için kendimle çok gurur duyuyorum. İlk önce; ‘yapamam’, ‘başaramam’ diye bir korku vardı ama bunu hep birlikte aştık. Mezun olduğum için içim buruk. 9 yıllık okulumdan mezun oluyorum. Ayrılmak zor ama yeni bir hayata başlıyoruz. Bunun da heyecanı var” diyerek, duygularını dile getirdi.

OKUMAKTAN BAŞKA ŞANSIMIZ YOK

Muhammet Talha Erdoğan (14) ise, “Bizim, okumaktan başka şansımız yok. Gidip de başka şeyler yapamayız. Kendi ayakları üzerinde duran, mesleği olan bir insan olmak zorundayız. Çünkü biz, görme engelliyiz. Görmüyoruz ve başka bir iş yapamayız. Yakın bir akrabam, anneme; ‘Bunu okula gönderme. Görmüyor da zaten yapamaz orada’ demişti ama ben onun inadına; ‘Başaracağım’ dedim ve başardım da. Kaleme aldığım hikayem, kitaplaştırıldı. Bu benim için bir gurur. Büyüyünce öğretmen ya da yazılımcı olmak istiyorum” dedi.

HAKSIZLIĞA GELEMEYEN BİR YAPIM VAR

14 yaşındaki Hira Yaman da; “Akranlarımız bize; ‘Bu da mı ders çalışıyor?’ diye zorbalık yaparken, biz okulumuza sıkı sıkıya tutunduk ve bugün mezun olduk. Bize fırsat tanındığında neleri başarabileceğimizi ortaya koyduk. Üniversitede hukuk bölümünü okuyup, hakim olmak istiyorum. Haksızlığa gelemeyen bir yapım var. Haksızlığa dayanamıyor ve katlanamıyorum. Ben de hayatta bazen haksızlığa uğradığımı düşünüyorum. İnsanlar önyargılı olabiliyor. Hem bunu aşmak, hem de benimle aynı durumda olanlara örnek olmak istiyorum. Hikayemi kaleme almak ve bir hatıra bırakmak beni gururlandırıyor” ifadesini kullandı.

ÖĞRENCİLERİMLE EMPATİ KURDUM

37 yıllık eğitimci olan, Okul Müdürü Cemal Dağhan ise, “Bu okula bir yıl önce atandım ve ilk işim, görme engelli çocuk ve gençlerle empati kurmak oldu. Gözlerimi kapatıp, gündelik hayatımı sürdürmeye çalışıp, onlara anlamaya çalıştım. Birbirinize sıkı sıkıya sarıldık ve bu da başarıyı getirdi. Okulumuz Adana’da ama Mersin, Osmaniye ve Hatay’dan yatılı gelen öğrencilerimiz de var. Bu yıl 14 gencimiz mezun oldu. Onlarla gurur duyuyoruz ve onların bu başarısı, diğer çocuk ve gençlere de örnek olacak” diye konuştu.

Kaynak: Çukurova Metropol Gazetesi-SONER KAN