Prof. Dr. Ortaş, geçmişte orman yangınlarının sadece Akdeniz bölgesinde görüldüğünü belirterek, iklim değişikliği etkisiyle artık yangınların Ege ve Marmara bölgelerinde de meydana geldiğini söyledi. Ortaş, “Bütün orman yangınları eskiden Akdeniz bölgesinde yaşanırken artık Ege ve Marmara bölgelerinde de görülüyor. Ülkemizde ve dünyada iklim değişimleri etkisini gösteriyor. Ormanlarda ilkbaharda birçok tek yıllık bitki oluşuyor, ancak yaz aylarında kuruyan bu bitkiler yangın çıktığında barut gibi ateşi yayıyor” ifadelerini kullandı.
TOPRAK NEMİ HAYATİ ÖNEMDE
Ortaş, topraktaki nem ile yangınlar arasında doğrudan bir ilişki olduğunu belirterek, “Bizim iklim değişikliğine karşı dayanıklılık mekanizmalarını geliştirmemiz ve topraktaki nem kapasitesini artıracak yöntemler bulmamız gerekiyor. Nem kapasitesini yükseltecek çözümler mutlaka olmalı. Yangından hemen sonra ağaç dikmek gibi bir algı var; ancak doğa kendisini yeniliyor. Biz doğanın ilkelerini bilmeliyiz. Doğa kendisini yenileyip daha gür bir şekilde ortaya çıkıyor. Bu, ‘orman yangını çıksın, doğa kendini yeniliyor’ anlamına gelmemeli. Milyonlarca yıl boyunca oluşan ekolojiyi anlamalı ve korumalıyız” dedi.
İNSAN KAYNAKLI YANGINLAR ALARM VERİYOR
Prof. Dr. Ortaş, orman yangınlarının yüzde 96-97’sinin insan kaynaklı olduğunu vurguladı. Ortaş, “Maden alanları açarak veya tarım yapacağız diye alanları yakmak doğru değil. Son yıllarda Türkiye’de orman kalmadı denecek noktaya geldik. Herkes bilmelidir ki orman olmazsa iklim değişikliği daha şiddetli olur. Ormanlar karbonu tutuyor. Bu gerçeği fark edersek, ağacın, bitkinin ve ormanın kıymetini daha çok anlarız” ifadelerini kullandı.
