Sergide, göçle gelen insanların yaşam öykülerini yansıtan 32 fotoğraf yer aldı. Siyah-beyaz karelerin yanı sıra, 70 ila 100 yıllık tarihi eşyalar ve objelerle oluşturulan nostaljik yaşam köşesi, ziyaretçilere görsel bir tarih yolculuğu sundu.
“Unutmamak ve Unutturmamak İçin”
Karadağ Kültür Eğitim ve Dayanışma Derneği Başkanı Fatma Gülkan, bu yıl eski Yugoslavya’dan göç eden atalarının Türkiye’ye gelişinin 100. yılı olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“1925 yılında yapılan Şahoviçi Katliamı’nda büyük acı ve yıkımlar yaşayan, çoğu anne ya da babasız olarak yola çıkan ve nereye gideceğini bilmeden, evlerinin kapısını kilitlemeden göç eden kişileri anmaktayız. Onlar hayata sıfır noktasından başlamışlar. Acılarını, yarım kalan hikâyelerini, umutlarını, yaşama tutunmalarını birbirlerine anlatmışlar. Aslında hepsi birer ‘Suskun Nesil’. Türkiye’de doğan çocukları ise ‘Kayıp Nesil’. Bizler onların o siyah beyaz fotoğraflarından, yaşamlarını hatırlatmak istedik. Bizim için asıl değerli olan, bu fotoğrafların 1930 sonrası binlerce kez ele alınıp, o günlerin anılması, gözyaşıyla göç sonrası çaresizliklerini konuşmaları. Unutmamak ve unutturmamak adına bu sergiyi açtık.”
Kitap Söyleşileriyle Desteklenen Anlamlı Etkinlik
Sergi kapsamında, 100 yıllık göç sürecini konu alan araştırmaların ve söyleşilerin paylaşıldığı iki kitap da ziyaretçilere tanıtıldı. “Suskun Nesil” ve içinde 14 farklı yaşam öyküsünün yer aldığı “Mor Hırka” adlı eserlerin söyleşi etkinlikleri, sergiye gelen konuklardan ilgi gördü.
