Ünal’ın Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen’e başvurmasıyla hem kendisinin hem de annesinin hastalığının bel fıtığı değil, romatizmal bir rahatsızlık olduğu ortaya çıktı.
Yaklaşık 12 yıl önce bel ve sırt ağrıları nedeniyle doktora başvuran Rukiye Şenol’a bel fıtığı teşhisi konularak ameliyat edildi. Ancak ağrıları geçmediği gibi durumu zamanla daha da kötüleşti. Şenol, yürümekte zorluk çeker hale geldi. Yıllar sonra benzer belirtileri yaşayan kızı Sabahat Ünal da farklı hastanelerde tedavi gördü ancak sonuç alamadı.
Ünal, bir tanıdığının tavsiyesiyle Prof. Dr. Orhan Şen’e başvurdu. Yapılan muayenede bel fıtığına dair bulguya rastlanmazken, Prof. Dr. Şen, şikayetlerin romatizmal kaynaklı olabileceğini değerlendirerek hastayı romatoloji uzmanına yönlendirdi. Romatolojik incelemeler sonucunda Sabahat Ünal’a eklem romatizması teşhisi konuldu. Başlanan tedaviyle birlikte Ünal kısa sürede sağlığına kavuştu.
Sabahat Ünal, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“İki yıl boyunca neredeyse felç gibiydim. Bel fıtığı teşhisi konmuştu ama bir türlü iyileşemedim. Orhan Hocam ilk muayenesinde bunun fıtık olmadığını söyledi. Romatolojiye yönlendirdi ve doğru teşhis kondu. Artık yürüyebiliyor, günlük işlerimi yapabiliyorum.”
Annesi Rukiye Şenol’un da aynı şikayetlere sahip olduğunu belirten Ünal, onu da Prof. Dr. Orhan Şen’e götürdü. Yapılan muayenede, Şenol’un rahatsızlığının da romatizmal olduğu tespit edildi. Yıllar önce konulan bel fıtığı teşhisinin yanlış olduğu ortaya çıktı.
12 yıl önce ameliyat edilen Rukiye Şenol, “Bende bel fıtığı olduğunu sanıyordum. Bu yüzden ameliyat oldum ama faydasını görmedim. Orhan Hocam sayesinde rahatsızlığımın romatizmal olduğunu öğrendim. Şimdi tedavi görüyorum ve çok daha iyiyim” dedi.
Prof. Dr. Orhan Şen, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, hastaya bütüncül yaklaşımın önemine dikkat çekti. Şen, şunları söyledi:
“Hastamız Sabahat Hanım şiddetli bel, boyun ve eklem ağrılarıyla başvurdu. Daha önce tüm tedaviler bel fıtığına yönelikti ancak sonuç alınamamış. Muayenede romatizmal bir rahatsızlıktan şüphelenerek ilgili uzmana yönlendirdim. Tedavi sonrası oldukça iyi durumda. Annesi de benzer süreçten geçmiş. Onun da rahatsızlığının bel fıtığı değil, romatizmal hastalık olduğunu belirledik. Tetkiklerle teşhis netleşti ve uygun tedaviye başlandı.”
Dr. Şen, genç hekimlere de çağrıda bulunarak, “Doğru tanı en önemli aşamadır. Tanı yanlışsa, tedavi de ameliyat da boşa gider. Sadece görüntüleme tetkiklerine değil, hastanın bütününe odaklanmak gerekir” ifadelerini kullandı.
