Geçer, mesajında Osmanlı İmparatorluğu’nun 1. Dünya Savaşı’nda yenilmesinin ardından vatan topraklarının işgal edildiğini hatırlatarak, “Emperyalist güçler ve taşeronları Türk’ü vatansız bırakmak üzere harekete geçmişlerdi. Çanakkale’de 250 bin şehit, yaralı, esir ve kayıp vererek püskürttüğümüz düşman, elini kolunu sallayarak Türk şehirlerini işgal ediyor, kutsal olan ne varsa çiğneyip geçiyordu” dedi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün kararlılığı
Geçer, Mustafa Kemal Atatürk’ün Yıldırım Orduları Komutanlığı’nı devraldığı Adana’dan İstanbul’a dönüşünde Boğaz’daki düşman donanmalarını görünce, “Geldikleri gibi giderler” diyerek ruhundaki inanç ve kararlılığı gösterdiğini belirtti. Geçer, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’yla emperyalistleri ve taşeronları şaşkına uğrattığını vurguladı.
“İstanbul ve Anadolu’yu düşman askerlerinden temizleyen Mustafa Kemal Atatürk, bir imparatorluğun küllerinden genç bir Cumhuriyet yeşertti. 29 Ekim 1923’te ilan edilen Türkiye Cumhuriyeti, Türk Milleti’nin kendi kendini yönetmesinin temelini atmış ve halkımızın geleceğini aydınlatmıştır” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyetin önemi ve gelecek sorumluluğu
Geçer, Cumhuriyet sayesinde halkın yönetimde söz sahibi olduğunu ve ülkenin çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmasının temelinin atıldığını belirtti:
“Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, ‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’ diyerek Cumhuriyete ve milletine olan inancını ölümsüzleştirmiştir. Cumhuriyet kazanımlarını korumak ve geliştirmek, bilimin ışığında ilerlemek ve temel değerlerden sapmadan yol almak hepimizin sorumluluğudur.”
Geçer, mesajını, Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, şehitler ve gaziler için rahmet, minnet ve saygı dileklerini ileterek tamamladı ve tüm hemşehrilerinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı.
