Yaklaşık 6 dönümlük bir alanı kaplayan mağara, bölge halkı tarafından turizme kazandırılması beklenen önemli doğal alanlardan biri olarak görülüyor. Mağaraya ulaşmak için araçla belirli bir noktaya kadar gidildikten sonra yaklaşık 1 kilometrelik patika yol yürünmesi gerekiyor. İçerisinde doğal kaynak suyu bulunan mağaranın, yaz aylarında bile serinliğini koruduğu gözlemleniyor. Bölge halkı, mağaranın içindeki suyun içilebilir nitelikte olduğunu ve bazı vatandaşlar tarafından "şifalı" olarak değerlendirildiğini dile getiriyor.
Yöre sakinlerinden Yahya Solak, çocukluğundan beri mağarayı ziyaret ettiğini belirterek şunları söyledi:
“Bu mağaraya çocukken gelirdik. Burada taştan insana benzeyen heykel vardı, defineciler bu taşı kırmış. Mağaranın diğer tarafı 60 metre gider, boyu ise 200 metre civarında ve yaklaşık 5-6 dönüm. Doğal bir mağara. Eskiden beri iyi insanlar gelirmiş.”
“Kutsal ve sinek dahi girmez bir mağara”
Hacınınoğlu Mahallesi Muhtarı Süleyman Solak ise mağaranın kutsal bir yer olarak bilindiğini vurgulayarak şunları ifade etti:
“Burası bizim köyümüzün sınırlarına ait kutsal bir mağaradır. Burası evliya yatağı derler, geçmişten beri söylerler. Yetkililerin bu bölgeyi turizme açmalarını bekliyoruz. Bu mağara hiç güneş görmez, sinek dahi girmez. Hayvanlar girmezdi. Kutsal ve güzel bir yerdir. Herkese tavsiye ediyorum gelip görmelerini.”
Doğal yapısı ve yöre halkının anlattığı manevi yönüyle dikkat çeken mağara, hem doğa turizmi hem de kültürel ziyaretler açısından önemli bir potansiyele sahip.




