“YAPILAN ARTIŞ EKONOMİK GERÇEKLİKLE UYUŞMUYOR”
Konuşmasında emeklilerin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara dikkat çeken Kısacık, yapılan artışların yaşam şartlarını dikkate almadığını ifade etti:
“16 milyon 500 bin emeklimiz var ve bu emeklilerden 4 milyon 11 bini en düşük emekli maaşı alanlar arasında yer alıyor. Yoksulluk sınırının 85.060 TL, açlık sınırının 26.115 TL olduğu bir ekonomik tabloda, en düşük emekli maaşının 16.881 TL’ye çıkarılması bu şartlar altında kabul edilemez. Bu artış, emeklilerimizin karşı karşıya kaldığı ağır hayat koşullarına derman olmaktan uzaktır ve ülkenin ekonomik gerçekliğiyle bağdaşmamaktadır.”
“TÜRK-İŞ ÖLÜM SINIRI ENDEKSİ YAYINLASIN”
Kısacık, mevcut sosyal ve ekonomik göstergelerin emeklilerin yaşadığı tabloyu yansıtmadığını dile getirerek TÜRK-İŞ’e yeni bir öneride bulundu:
“Yoksulluk sınırının 85.060, açlık sınırının 26.115 lira olduğu bir ortamda, emekliye verilen maaş 16.881 TL ise artık yoksulluk ve açlık sınırı endeksleri bu toplumsal gerçeği yansıtmıyor demektir. Emeklilerimiz bu endekslere bile yaklaşamıyor. TÜRK-İŞ'e buradan çağrı yapıyorum: Açlık ve yoksulluk sınırı endekslerinin yanında bir de ‘Ölüm Sınırı Endeksi’ yayınlayın. Çünkü emeklilerin geliri artık hayatta kalmanın bile alt sınırına dayanmış durumda.”
“EMEKLİLERİN HAKKINI VERMEMEK HAK GASBIDIR”
Sadullah Kısacık, DEVA Partisi olarak yapılan artışı kabul etmediklerini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan’ın da altını çizdiği gibi, enflasyon, açlık ve yoksulluk sınırları bu kadar açıkken emeklinin hak ettiği artışı yapmamak bir hak gasbıdır. Bu, emeklilerin emeğinden çalmaktır. Biz DEVA Partisi olarak her emeklinin insanca bir yaşam hakkına sahip olması gerektiğine inanıyoruz.”
Kısacık, emeklilerin gıda ve sağlık hizmetlerine erişimde, barınmada ve temel ihtiyaçlarını karşılamada zorlandığını ifade ederek, sosyal yardımlara muhtaç kalmayacak bir ekonomik düzenin acilen oluşturulması gerektiğini belirtti. Milyonlarca emeklinin artık yalnızca geçinmeye değil, hayatta kalmaya çalıştığını söyledi.




