Mitolojide tanrılar tanrısı Zeus’un gazabına uğrayan bir insan Sisifos. Çok zeki ve kurnaz, üstelik güçlü bir karakter. Öyle böyle değil Zeus’un üstüne gönderdiği üç beş Tanrıyı alt edecek kadar akıllıdır.

Homerus'un düşüncesine göre Sisifos dünyada gelmiş geçmiş en bilge insandır. O sebepledir ki ismi sophos (bilge) sözcüğüyle ilişkilendirilir.

Kendi krallığında huzur içinde yaşayan Sisifos, Tanrıların birbirleri ile olan entrikalarına dâhil olmak istemese de bir anda olayların tam ortasında bulur kendisini. Irmak Tanrısı Asopos'un güzeller güzeli kızı Zeus tarafından kaçırılmıştır.

Sisifos, ülkesindeki susuzluğa çare bulabilmek için Irmaklar Tanrısı Asapos’a vereceği bilgi karşılığında kalesine büyü - 1k bir pınar ister.

Zeus bu durumu öğrenir ve Sisifos’la uğraşmaya başlar. Üstüne ölüm tanrısını, yer altı tanrısını ve birkaç tane daha tanrı gönderir. Her seferinde bu tanrılardan kurtulan Sisifos. Ömrünü gizlenerek mutlu şekilde geçirir ama yaşlanınca gücü tükenmiştir ve kindar Zeus onu yakalar.

Ceza olarak da yeraltı dünyasında sonsuza kadar büyük bir kayayı bir tepenin en yüksek noktasına kadar yuvarlayarak çıkarmaya mahkûm edilmiştir.

Dağın tepesine çıkarmaya birkaç metre kala kaya bir güç tarafından tekrar aşağı itilir. Haydaa, olacak iş mi şimdi?  İn aşağı tekrar, geç kayanın başına, kayayı tepeye doğru tekrar sürüklemeye başla. Sonsuza dek sürecek bir kısır döngü.

İşin tuhaf tarafı ne biliyor musunuz sevgili okurlarım; Sisifos da biliyor kayayı tam tepeye çıkardığında tekrar aşağı yuvarlanacağını. Ama vazgeçmiyor. Rutin bir şekilde tekrar, tekrar ve yine tekrar geçiyor kayanın başına.

Acaba biz de kendi hayat döngümüzde aynı çıkmazın içinde boğuluyor muyuz? Her sabah kalkıp her gün aynı işin peşinde absürt bir ömür çizgisi çizerek mi yaşıyoruz.

Sisifos

Mucizenin eteği değil kekik kokuları

Kalem oynatmadan merhametin sesini duyabilirim

senin,,,

Bakmadan tutabilirim bakışlarını.

Tebessümün bahanesi geceyi korkutan karanlık

Kalbidir zirvelerin uçurumlar

Uzansan meçhule konuşur yıldızlar

Hiç susmayacakmış gibi bağırır

ellerin,,,

Unutulmuş bir karınca yuvasından

Seyyah olur sürgün rüyalar

İdam edilen baharlara inat allanır

Çiçek çiçek ballanır

dillerin,,,

Kozasını yırt geçmişin

Gölgelerin bile aşk rengi

Fırtınaya zarafet katabilirim!

Kırarım dağların camını

Yıkarım fildişi kulesini mesafelerin

Başladığı yerde biter

hasretin,,,

Bir Sisifos değil miyim ben!(?)!