Sendika binasında çok sayıda üyenin katılımıyla gerçekleşen açıklamada, şiddetin fiziksel, cinsel, psikolojik, dijital ve ekonomik olmak üzere farklı biçimlerde günlük yaşamın her alanında görüldüğü vurgulandı. Durna, şiddetin en fazla kadınları hedef aldığını ve kadın cinayetleri, istismar, yoksulluk ve güvencesizliğe karşı verdikleri mücadelenin kararlılıkla sürdüğünü ifade etti.
Başkan Durna, özellikle savaş ve çatışma bölgelerinde kadınların ağır bedeller ödediğine dikkat çekerek, Filistin/Gazze, Doğu Türkistan, Sudan, Yemen, Lübnan ve Myanmar’daki ihlalleri hatırlattı. Uluslararası kuruluşlara, sivillerin korunması ve uluslararası hukukun eksiksiz uygulanması konusunda sorumluluk çağrısında bulundu.
TÜİK’in Kadına Yönelik Şiddet Araştırması’na da değinen Durna, araştırmaya göre kadınların yaşamlarının herhangi bir döneminde yüzde 28,2’sinin psikolojik, yüzde 18,3’ünün ekonomik, yüzde 12,8’inin fiziksel şiddete maruz kaldığını belirtti. Son 12 ayda psikolojik şiddet oranı yüzde 11,6, dijital şiddet yüzde 3,7, ısrarlı takip yüzde 3,1 ve fiziksel şiddet yüzde 2,6 olarak kaydedildi. Durna, bu verilerin şiddetin yaygınlığını ve acil müdahale ihtiyacını gösterdiğini vurguladı.
Bütün emekçi kadınları sendikal dayanışmaya davet eden Bekir Hakan Durna, çalışma hayatında şiddet ve tacizin önlenmesine yönelik önerilerini 15 maddede sıraladı. Bu maddeler arasında sendikal örgütlenme engellerinin kaldırılması, ILO C190’ın onaylanması, işyerlerinde “Şiddete Sıfır Tolerans” politikası uygulanması, kadın ve aile dostu işyerlerinin teşvik edilmesi, eşit işe eşit ücret denetimi, kayıt dışılığın ve ücret eşitsizliğinin giderilmesi, şiddet tehdidi altındaki çalışanlara kolaylık sağlanması ve dijital mecralarda şiddeti özendiren içeriklere karşı düzenlemeler yer aldı.
Durna ayrıca, etkin bir “Şiddeti Önleme ve İzleme Komitesi” kurulması gerektiğini belirterek, kadına yönelik şiddete karşı kararlı mücadele çağrısını yineledi.
