Dernek tarafından yayımlanan basın bildirisinde, İsrail’in aylardır süren saldırılarında binlerce sivilin yaşamını yitirdiğine dikkat çekildi. Açıklamada, Gazze’de uygulanan aç bırakma, zorunlu göç ve kitlesel ölümlerin insanlık suçu ve soykırım girişimi olarak nitelendirildi.
“TEMEL İNSANİ HAKLAR AÇIKÇA İHLAL EDİLİYOR”
Adana Balkan Türkleri Derneği Başkanı Aziz Sağıroğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’de yaşayan Balkan kökenliler ile yurtdışı Türklerin sivil toplum kuruluşları temsilcileri olarak bizler savaş, zorunlu göç, etnik temizlik ve insanlık dışı uygulamaların acı hatıralarını taşıyan bir geçmişe sahibiz. Bugün aynı insanlık dışı uygulamaların, bu kez Filistin halkına karşı yürütüldüğünü vicdanımız sızlayarak izliyoruz.
Gazze’de aylardır süren İsrail’in sınır tanımayan acımasız saldırılarında binlerce sivil yaşamını yitirmiş, sağlık ve eğitim altyapısı yok edilmiş, temel gıda ve ilaç yardımları engellenmiş, milyonlarca insan açlıkla ve ölümle baş başa bırakılmıştır. Bu tablo, uluslararası hukukun en temel insani ilkelerini ihlal etmektedir.”
ULUSLARARASI HUKUKA VURGU
Sağıroğlu, uluslararası hukuk metinlerinin ihlal edildiğini vurgulayarak şu değerlendirmelerde bulundu:
“Özellikle:
Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin sivillerin korunmasına ilişkin hükümleri,
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin yaşama hakkı (madde 3) ve yeterli beslenme ile sağlık hakkı (madde 25),
Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü’nün sivillere yönelik sistematik saldırıları ve insani yardımların engellenmesini savaş suçu ve insanlığa karşı suç olarak tanımlayan 7. ve 8. maddeleri, bu durumu açıkça uluslararası bir suç kapsamına sokmaktadır.”
“SOYKIRIM GİRİŞİMİNİ EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE PROTESTO EDİYORUZ”
Balkan Türkleri Derneği’nin açıklamasında, yaşananların hiçbir ayrım gözetmeksizin yalnızca insanlık adına değerlendirildiği belirtildi. Sağıroğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Biz Balkan Türkleri Derneği olarak, hiçbir siyasi, dini veya ideolojik ayrım gözetmeden, yalnızca insanlık adına, Gazze’de sivil halkın maruz bırakıldığı bu aç bırakma yoluyla cezalandırma, kitlesel sivil ölümler, zorunlu yerinden edilmeler ve yaşamsal ihtiyaçlara erişimin engellenmesi gibi uygulamaları bir İNSANLIK SUÇU ve SOYKIRIM GİRİŞİMİ olarak nitelendiriyor ve en güçlü şekilde protesto ediyoruz.
Sivil halkı hedef alan her türlü şiddetin karşısında durmanın, vicdani ve tarihi bir sorumluluk olduğuna inanıyoruz.”
ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI
Açıklamada, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası kurumlara çağrıda bulunularak şöyle denildi:
“Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği’ni, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ni, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni (ICC) Roma Statüsünün tüm imzacı devletlerini ve yaptırım gücü olan dünya devletlerini, kısacası uluslararası toplumu, halihazırda Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde konu ile ilgili açılmış olan davanın sağlıklı bir süreçte ilerlemesine destek olmaya ve ayrıca Gazze’de sivillerin korunması, insani yardım erişiminin önündeki engellerin kaldırılması için harekete geçmeye çağırıyoruz.
Bu çağrımızla yalnızca Filistin halkı için değil, zulme uğrayan tüm halklar için vicdan, hukuk, adalet ve insanlık adına sesimizi yükseltiyoruz. Bu insanlık dışı soykırım girişiminin sonlandırılmasını haykırıyoruz.”
