İlk defa Çukurova Metropol’ün duyurduğu Adana’da bebeğinden topuk kanı alınması reddedildiği için bebeğe kayyum haberinde Türkiye gündemine oturan Murat Çakmak, dava sonrası topuk kanı testleriyle alakalı araştırmalarını derinlemesine sürdürüyor. Bu konuda sık sık bir internet sitesinde köşe yazısı da yazan Çakmak, son zamanlarda araştırmacı kimliğiyle ön plana çıkmaya başladı.

“BEBEĞİN TOPUĞUNA GÖZ DİKTİLER”

Çakmak son olarak kaleme aldığı yazısında, topuk kanı testiyle alakalı sistematik bir ticaretin kurulduğunu ve bebekler üzerinden milyar dolarlık bir sektörün döndüğünü öne sürdü.

Çakmak yazısında şu ifadeleri kullandı:

Adana’da 5 Yaşındaki Engelli Çocuğun Kaza Raporu Şoke Etti: “Nasıl Kusurlu Olur?”
Adana’da 5 Yaşındaki Engelli Çocuğun Kaza Raporu Şoke Etti: “Nasıl Kusurlu Olur?”
İçeriği Görüntüle

“Bir bebek dünyaya gelir. İlk nefesini alır. Gözleri bile henüz net görmüyordur. Ama kimse onun gözlerine bakmaz, umurunda da değildir. Çünkü o bebeğin topuğuna göz dikmişlerdir. Çünkü o bebeğin topuk kanı üzerinden büyük bir çark döndürülecektir.”

“TANI KOYMAK İÇİN KLİNİK BULGU GEREKİR”

Çakmak, genetik testlerin hiçbir semptom ya da bulgu olmadan yapıldığını, ailelerden izin alınmadan uygulandığını savunarak, bu testlerin çocukları sahte bir tedavi sürecine soktuğunu belirtti. Çakmak, Doç. Dr. Cüneyt Konuralp ve Prof. Dr. Alişan Yıldıran gibi isimlerin açıklamalarına yazısında şöyle yer verdi:

“Doç. Dr. Cüneyt Konuralp ‘Tanı koymak için önce klinik bulgu olmalıdır. Testler destekleyici olabilir ama asla gerçek tanı koyamaz.’ demektedir. Prof. Dr. Alişan Yıldıran da ‘Klinik bulgu olmadan yapılan tanıların yanlış tedaviye ve gereksiz ilaç kullanımına yol açtığını’ açıkça söylemektedir.”

“HEDEF KÜÇÜK VE SAVUNMASIZ”

Çakmak, testlerin hastalık belirtmediğini, yalnızca bir risk ortaya koyduğunu ve bu farkın sağlık sisteminde kasıtlı olarak göz ardı edildiğini ifade etti. Yazının devamında şu sözler dikkat çekti:

“Testler artık sağlık değil, bir kontrol aracı haline dönüştü. PCR testi pandemide nasıl kötüye kullanıldıysa, şimdi bebeklerde aynı yöntem uygulanıyor. O gün ile bugün arasında ki tek fark; hedef artık daha küçük ve savunmasız.”

“BİR BEBEĞİN TOPUĞU DELİNİRKEN BİR ÜLKENİN VİCDANI DELİNİYOR”

Anne-babaların yeterince bilgilendirilmediğini, hatta baskı ve korkutmayla yönlendirildiğini savunan Çakmak, yazısının sonunda toplumu sessiz kalmamaya çağırdı:

“Yeni doğan bir bebeğin topuğu delinirken aslında bir ülkenin vicdanı da deliniyor. Artık kesinlikle susmamalıyız. Eğer bizler bugün susarsak, yarın başka bebekler için de kapılar açılmış olacak.”

Muhabir: ADİL DURMAZ