Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, bölgesel ulaştırma alanında tarihi bir gelişmeye imza attı. Türkiye, Suriye ve Ürdün ulaştırma bakanlıklarının katılımıyla gerçekleştirilen teknik toplantıda, üç ülke arasında çok yönlü iş birliğini öngören Mutabakat Zaptı taslağı üzerinde uzlaşı sağlandı.
Bakan Abdulkadir Uraloğlu’nun duyurduğu anlaşmaya göre, Osmanlı döneminden günümüze miras kalan Hicaz Demiryolu’nun yeniden işler hale getirilmesi için kritik adımlar atılacak. Türkiye’nin desteğiyle Suriye’de eksik kalan 30 kilometrelik üstyapı tamamlanacak, Ürdün ise lokomotiflerin bakım ve işletimi için teknik olanakları araştıracak.
KIZILDENİZ’E UZANAN BAĞLANTI GÜÇLENECEK
Toplantıda ayrıca Türkiye’nin Kızıldeniz’e açılan ticari ve lojistik ağını güçlendirmek amacıyla Akabe Limanı üzerinden ortak çalışmalar yürütülmesi kararlaştırıldı. Bu adım, Türkiye’nin uluslararası ticaretteki rolünü artırırken, Adana gibi stratejik kentlerin konumunu da öne çıkaracak.
13 YIL SONRA KARA TAŞIMACILIĞI BAŞLIYOR
Türkiye ile Ürdün arasında, Suriye üzerinden geçen karayolu taşımacılığı 13 yıl aradan sonra yeniden başlıyor. Bu karar, bölgesel ticaretin hızlanmasına ve engellerin büyük ölçüde ortadan kalkmasına olanak tanıyacak.

ADANA İÇİN TARİHİ VE STRATEJİK ÖNEMİ
Hicaz Demiryolu’nun yeniden canlandırılması, Adana için hem ekonomik hem de kültürel anlamda kritik bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Osmanlı döneminde Çukurova’yı Hicaz hattına bağlayan bu demiryolu, Adana’yı bölgenin ticaret merkezi haline getirmişti.
Yeni düzenlemelerle birlikte Adana’nın lojistik kapasitesinin daha da güçlenmesi, sanayi ve tarım ürünlerinin Ortadoğu pazarına daha hızlı ve ekonomik şekilde ulaşmasını sağlayacak. Ayrıca, Çukurova’daki organize sanayi bölgeleri ve liman bağlantıları bu süreçte daha aktif rol üstlenecek.
- Adana, Ortadoğu’ya açılan kapı olma özelliğini pekiştirecek.
- Kentin ihracat potansiyeli artarken, lojistik sektörüne yeni yatırımların çekilmesi bekleniyor.
- Tarihi bağlar açısından da Hicaz Demiryolu’nun yeniden canlandırılması, Adana’nın kültürel mirasına sahip çıkması açısından ayrı bir önem taşıyor.
Böylece Adana, hem uluslararası ulaştırma koridorlarında hem de Türkiye’nin Ortadoğu ve Akdeniz ticaretinde kilit bir merkez olma yolunda yeniden öne çıkacak.




