Çukurova Metropol’e konuşan Sümer, kentin son 20 yılda üretimden koparıldığını, yatırımların başka illere kaydırıldığını ve Adana’nın teşviklerden neredeyse hiç pay alamadığını vurguladı.

Sümer, “Bir zamanlar Türkiye’nin sanayi, tarım ve ihracat merkezi olan Adana, bugün işsizlikte Türkiye ortalamasının üzerinde, yoksullukta ise ilk sıralarda. Son yirmi yılda fabrikalar kapandı, yatırımlar başka illere kaydırıldı, teşviklerden Adana neredeyse hiç pay alamadı” dedi.

En verimli tarım topraklarının imara açıldığına ve üretim yerine beton ekonomisinin tercih edildiğine dikkat çeken Sümer, “Adana’nın emeği değersizleştirildi, gençleri göç etmek zorunda bırakıldı” ifadelerini kullandı.

Adana’nın içinde bulunduğu tablonun bir kader değil, yanlış yönetim politikalarının sonucu olduğunu söyleyen Milletvekili Sümer, “Adana yeniden üretimin, istihdamın, sanayinin kenti olabilir; yeter ki kaynaklar ranta değil üretime, betona değil insana harcansın” dedi.

Adana’dan Adalet Çağrısı: 10 Binden Fazla Kişi Zeydan Karalar İçin Toplandı!
Adana’dan Adalet Çağrısı: 10 Binden Fazla Kişi Zeydan Karalar İçin Toplandı!
İçeriği Görüntüle

TBMM’nin 2025 yılı ilk yarısında 115 milyon liralık sağlık harcaması yapması ve 2026 yılı için 483 milyon liralık ödenek teklif edilmesine de tepki gösteren Sümer, “Bu rakamlar adaletsizliğin, çifte standardın somut göstergesidir” diye konuştu.

Sümer, “Vatandaş ‘Muayene olamıyorum’ derken TBMM kendi sağlık bütçesini dört katına çıkardı. Bu, milletin sırtından alınan verginin nasıl harcandığının en açık örneğidir. Vatandaşın alamadığı hizmete devletin ayrıcalıklı kurumlarının erişmesi, sosyal devlet değil imtiyaz devleti anlayışıdır. Bizim görevimiz bu adaletsiz düzeni teşhir etmek ve herkesin eşit sağlık hakkını savunmaktır” ifadelerini kullandı.

Tarımda üretici ile tüketici fiyatları arasındaki farkın giderek arttığını belirten Sümer, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Türk-İş verilerine dikkat çekti. Ekim 2025 itibarıyla marul, kuru soğan, maydanoz, patates gibi temel gıdalarda üreticiyle market fiyatı arasındaki farkın yüzde 230’dan yüzde 380’e çıktığını kaydetti. Sümer, “Yani çiftçi kazanamıyor, vatandaş yiyemiyor; kazanan sadece aracılar ve denetimsiz piyasa yapısı oluyor” dedi.

Tarladan çıkan ürünün üç lirayken markette 12 liraya satılmasının üretim maliyetinden değil, yönetim hatasından kaynaklandığını belirten Sümer, “Tarımda planlama yok, girdi maliyetleri artıyor, denetim zayıf. Halk gıdaya ulaşamıyor çünkü bu iktidar üreticiyi de tüketiciyi de korumuyor. Bu tablo, yanlış ekonomi ve tarım politikalarının doğrudan sonucudur” sözleriyle değerlendirmesini tamamladı.

Kaynak: HABER MERKEZİ