Antalya’da motokurye olarak çalışan Ali Diken’den 20 Aralık’tan beri haber alamayan ailesi, polise kayıp başvurusunda bulundu. Aile ise bir televizyon programına katıldı. Programa katılanlar arasında bulunan garson Zeynel Boyacı (33), kurye Ali Diken’i (32) öldürdüğünü itiraf etti. Ağır küfür ve hakaretler etmesi nedeniyle Diken’i öldürdüğünü söyleyen Boyacı, polis ekiplerince gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından Antalya’ya getirilen Boyacı, Diken’in cenazesinin olduğu yeri ekiplere gösterdi. Aksu ilçesi Kundu Mahallesi Sahil Caddesi’ndeki boş arazide kadavra arama köpeği eşliğinde kepçe ile yapılan aramada, Ali Diken’in cansız bedenine ulaşıldı. Boyacı’nın bir kişinin daha cesedinin olduğunu söylemesi üzerine aynı yere yakın noktada toprak altında bir cesede daha ulaşıldı. Battaniyeye sarılı şekilde çıkartılan cesedin, baldızı Zeynep Ece Aksay’a ait olduğunu belirtti. Cesetler Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Arkadaşını da boğarak öldürmek istedi
Şüphelinin, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğinde verdiği ifadede Ali Diken’i eşine karşı ağır sözler kullanarak hakaret ettiği gerekçesiyle öldürdüğünü söylediği öğrenildi. Ali Diken ile buluştuktan sonra "Kız arkadaşlarla buluşacağız" diyerek çocukluğunun geçtiği Aksu’daki boş araziye götürdüğünü belirten Zeynel Boyacı ifadesinde, "Diken’i burada darbettikten sonra yanımda bulunan iple boğarak öldürdüm. Ardından da araziye gömdüm. Daha önce de baldızımı da darbederek evde öldürüp aynı yere gömmüştüm. Baldızımı da kıskandığım için evimde öldürdüm. Baldızımı öldürdüğüm için pişmanım. Baldızımı otomobille o araziye taşımıştım. Gömme işlemlerini tek başına yaptım. Çocukluk arkadaşım M.Ç.’yi de baldızım ile ilişkisi olduğunu düşünerek öldürmek istedim. Onu da ’Kayınpederimin arazisini iple ölçmeye gideceğiz’ diye cesetleri gömdüğüm araziye götürdüm ama nedense öldürmekten vazgeçtim” dedi.
Cep telefonlarını satarak, maaşını çekti
Şüphelinin Ali Diken’i öldürdükten bir gün sonra da Diken’e ait telefonları satarak maaşını bankamatikten çektiği tespit edildi. Poliste 16 suçtan kaydı bulunduğu tespit edilen şüphelinin ardından Gürcistan ya da Suriye’ye kaçmaya çalıştığı öğrenildi. Diğer taraftan şüphelinin evde darp ederek öldürdüğü baldızı Zeynep Ece Aksay’ı, kiralık otomobille araziye götürüp gömdüğü tespit edildi. Şüphelinin eşinin battaniye nereye gittiği sorusuna, “Kirlenmişti ben de çöpe attım” dediği öğrenildi. Zeynep Ece Aksay’ın kaybolduktan sonra doktor randevularına gitmemesinin ise polisin dikkatini çektiği ifade edildi.
Katil zanlısı tutuklandı, eşi ev hapsi ile serbest
İfade işlemleri ve sağlık kontrolünün ardından Zeynel Boyacı, eşi İ.B. ve bir diğer şüpheli M.Ç., Cinayet Büro Amirliği ekiplerince adliyeye sevk edildi. Zanlı Zeynel Boyacı, ’kasten adam öldürme’den tutuklanırken, eşi İ.B. konut alanını ihlal etmemek kaydıyla serbest, M.Ç. ise her gün imza vermesi şartıyla serbest bırakıldı.
Battaniyeye sarılı cesedin Zeynep Ece Aksay’a ait olup olmadığının tespiti için ailesinden DNA örnekleri alındı. Adli Tıp Kurumunda yapılan testin sonucunun olumlu olduğu ve cesedin Zeynep Ece Aksay’a ait olduğu kesinleşti. Cenaze otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından baba Mustafa ve anne Fatma Aksay’a teslim edildi. Cenazeyi alan anne ve baba gözyaşlarına hakim olamadı. Ayakta durmakta güçlük çeken anneyi yakınları teselli etti. Cenazenin Aksu ilçesi Karaöz Mahallesinde toprağa verileceği öğrenildi.
“Kızıma verilene ev hapsini kabul etmiyorum”
Olayın aydınlatılmasını istediklerini belirten baba Mustafa Aksay, “Olay günü ablası yanında mıydı? Yanında ise kardeşini neden kurtarmadı? Cinayetten sonra Zeynep’in araziye taşındığı battaniye evde yokmuş, Zeynel Boyacı battaniyeyi çöpe attığını ifade ediyor. Neden kardeşine sahip çıkmadı, kızıma verilene ev hapsini kabul etmiyorum. Daha çok ceza almasını talep ediyorum. Biz olayı duyduğumuz zaman yaşananlara inanamadık. Kızım Ece kaybolduktan sonra ablası bizi yanlış yönlendirdi, işten gelmediğini söyledi. Biz kayıp başvurusu yapmadan önce oldu bunlar. İşyerinin telefonunu istedim, onu da bilmediğini söyledi. Sonra biz kayıp başvurusu yaptık. Kızımın otobüse bindiği görülmüş ama ardından nereye gittiği belli değildi” dedi.
“Katil zanlısı kızımı öldürdükten sonra bizimle oturdu, soframızda ekmeğimizi yedi”
Olayın ne zaman meydana geldiğini bilmediğini belirten Mustafa Aksay, “Olayda hem kızımdan hem de damadımdan yana açık olmayan yönleri var, bunların hepsi araştırılsın. Ben kızıma kardeşini sorduğumda bana kardeşinin iyi olduğunu ve kendisini gizli numaradan aradığını söyledi. Kızım beni yanlış yönlendirdiği için olaylar bu kadar gecikti. Biz Müge Anlı’ya daha önce çıkacaktık. Katil zanlısı damadımla sık sık görüşürdük, bize gelirdi. Kızımı öldürdükten sonra bizimle oturdu, soframızda ekmeğimizi yedi, bize kızımı ararken yardım etti. Biz hiç şüphe etmedik, kızım bizi yanlış yönlendirmese Ali Diken yaşıyor olabilirdi” dedi.
”Ben de olayın aydınlatılmasını istiyorum”
Anne Fatma Aksay ise şu ifadelere yer verdi: ”Ben de olayın aydınlatılmasını istiyorum, yüreğim yanıyor. Omur boyu içeriden çıkamasın. Kızım da yargılansın, bizi oyaladı. Kardeşinin geleceğini ve kendisini gizli numaradan aradığını söyledi. Kızımızı vicdanen evlatlıktan reddediyoruz. Bir anne ve babaya bu yapılır mı? En ağır cezayı alsınlar.”