Adana’da yaşayan 5 çocuk annesi Teslime Sakarya, 7 yıl önce ailesinin kaderini değiştirecek bir karar aldı. Eşi Abdullah Sakarya mide kanseri teşhisiyle çalışamaz hale gelince, evin tüm yükü onun omuzlarına kaldı. Ama o, pes etmek yerine harekete geçti. Yörük bir ailenin kızı olan Sakarya, çocukluğunda öğrendiği direnci kullanarak ticarete atıldı. Adana’nın sevilen tatlısı bici biciyi satarak başladığı yolculuk, bugün 25 kişilik bir işletmeye dönüştü.
'BİCİ BİCİ ERKEK İŞİ DEDİLER, AMA BEN YAPTIM'
Ticaret yolculuğunun zorluklarını anlatan Sakarya, “Bu işin elbette çok zorlukları var. Bazen ay sonunda başa baş çıkıyorum ama çalışanlarımın maaşlarını ödeyebilmenin gururunu yaşıyorum. Her insanda Allah’ın verdiği muhteşem kabiliyetler var; erkek ya da kadın fark etmiyor” dedi.
Ticarette kendini geç keşfettiğini söyleyen Sakarya, çevresinden gelen önyargılara rağmen pes etmediğini dile getirerek “Bici bici erkek işi dediler ama ben yaptım ve şu an çok seviliyor. Daha önce hiç bilmediğim bir işi, işletmeciliği yaptım ve başardım" ifadelerini kullandı.
KIZIYLA OMUZ OMUZA VERDİ: İĞNEYLE KUYU KAZAR GİBİ...
Dükkanında çalışan 25 kişinin arasında Sakarya'nın özel gereksinimli kızı Esma da yer alıyor. Sakarya, kızının doğumundan itibaren gösterdiği sabrı ve mücadeleyi şöyle anlattı:
“Kızım doğduğunda 7 aylıktı, bugün 22 yaşında. Doğduğunda ‘Asla üzülmeyeceğim’ dedim. Çünkü üzülürsem, psikolojim bozulursa, ne yapacağımı bilemez hale gelirsem ona da faydam olmazdı. Engelli çocuğu büyütmek, iğneyle kuyu kazmaya benzer. Sağlıklı çocuk anneleri kazmayla, kürekle, makineyle ilerler ama biz iğne ucu kadar yol alırız.”
Bugün kızı dükkanın bir parçası. Geliyor, çalışıyor ve maaşını alıyor. Sakarya, kızının sosyalleşmesinden duyduğu mutluluğu gizlemiyor.
SAĞLIKLI BİCİ BİCİ: EŞİM İÇİN ÖZEL TARİFLER GELİŞTİRDİM
Mide kanseriyle savaşan eşi için şekerli ürünlere alternatif arayan Sakarya, klasik bici bici tarifini yeniden yorumlamış. Karadut suyu ve pekmez gibi doğal ürünleri kullanarak “karadutlu bici” üreten Sakarya, “Adana’da bici bici, kırmızı şerbetle yapılan bilinen bir tatlıdır. Biz ise doğal ve organik üretime önem verdiğimiz için, eşimin hastalığını dikkate alarak daha sağlıklı bir alternatif geliştirdik" şeklinde konuştu.
Bugün menüde “Anam Babam Usulü Bici”, “Süslü Kız”, “I Love You Bici” gibi renkli isimlerle sunulan tatlılar büyük ilgi görüyor.
TOROSLAR’DAN ŞEHRE: 1800 RAKIMDA KİRAZ YETİŞTİRDİ
Teslime Sakarya’nın hikâyesi sadece şehir merkezinde değil, dağlarda da devam ediyor. Toroslar’dan kopamayan Sakarya, orada da üretimi sürdürüyor:
“12 yaşında Adana’ya geldim ama Toroslar’daki yaşamımı hep özledim. Bir bahçe aldım, kiraz fidanları diktim. 25 yıl boyunca o fidanlarla birlikte çocuklarımı da büyüttüm. Eşim bu süreçte hep yanımdaydı.”
Sakarya'nın yetiştirdiği kirazlar da sıradan değil. “1800 rakımda ‘hiçbir şey yetişmez’ denilen yerde kiraz ağacı yetiştirdim" diyen Sakarya, "Türkiye’de kalite değeri yüksek, muhteşem ve son turfanda kirazlar elde ettim" diyerek süreci aktardı.
'HERKESİN YAPTIĞI DEĞİL, YAPAMADIĞI ŞEY ASIL BAŞARIDIR'
Teslime Sakarya’nın başarısı, sadece ekonomik bir kazanç değil; aynı zamanda umut, dayanışma ve aile olma mücadelesi. Bugün hem eşini hayata tutundurdu, hem çocuklarını büyüttü, hem de 25 kişiye ekmek kapısı oldu. “Başarılı olduğumu düşünüyorum. Çünkü herkesin yaptığı değil, kimsenin yapamadığı şey asıl başarıdır" diyen Sakarya'nın azmi tüm kadınlara hem umut hem de örnek oldu.
